Tekrarlayan in vitro fertilizasyon- embryo transfer basarısızlıgında (IVF-ET) embryo kalitesi ve endometrial reseptivite önemli rol oynar. Kalıtımsal trombofili tromboembolizm, rekürren gebelik kayıpları ve dekolman plasenta preeklampsi ve intrauterin gelisme geriligi gibi gebelik komplikasyonlara neden olmaktadır. Altta yatan olası mekanizmanın plasental tromboz oldugu düsünülmektedir. Yaptıgımız bu çalısmada tekrarlayan IVF-ET basarısızlıgı olan kadınlarda trombofilinin implantasyon ile olan iliskisini arastırmayı amaçladık. MATERYAL VE METOD Çalısmamızda 2 grup olusturuldu. A grubu yasları 26-42 arasında en az 3 kez IVF/ICSI-ET siklusu denenmis, en az 3 tane grade 1-2 kalitede embryonun transfer edildigi 52 infertil kadından olusturuldu. Histerosalpingografide veya ultrasonografide hidrosalpinks, submüköz myom, endometrial polip, uterin sinesi gibi anormal uterin kavite görüntüleri olan, yapılan probe küretajlarda endometrit ve endometrial hiperplazi izlenen hastalar, anamnezlerinde geçirilmis tromboemboli öyküsü olan, diabetes mellitus, tiroid fonksiyon bozuklugu, cushing sendromu gibi sistemik hastalıkları olan kadınlar çalısma grubuna alınmamıstır. B Grubu ise en az 1 yasayan çocugu olan, yasları 25?38 arasındaki 50 saglıklı gebeden olusturuldu. Tıbbi genetik laboratuvarında trombofili mutasyon belirteçleri olan F5 Leiden mutasyonu G1691A, Protrombin2 gen mutasyonu (PTH2) G20210A ve metilentetrahidrofolat redüktaz enzim mutasyonu (MTHFR) C677T açısından arastırıldı. Çalısmamızda istatistikî analizde ki-kare testi ve fisher'in kesin ki kare testi kullanıldı. BULGULAR Her iki grupta tüm mutasyonların varlıgı, MTHFR homozigot ve heterozigot varlıgı, FV homozigot ve heterozigot varlıgı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmedi. Her iki gruptada PTH2 mutasyonu görülmedi. A grubundaki hastaların yas ortalamaları 33,3 +/- 7,6. B grubundaki hastaların yas ortalamaları 29,2 +/- 3,7 ( p= 1,03). SONUÇ Yaptıgımız çalısmada tekrarlayan implantasyon basarısızlıgı ile trombofili arasında artan bir iliski gösterilmedi.
Repeated IVF-ET failures have been attributed to either embryo quality and endometrial receptivity. Inherited thrombophilia has been associated with thromboembolism, recurrent pregnancy loss, and pregnancy complications such as abruptio placentae, preeclampsia, and intrauterine growth retardation, through placental thrombosis as a possible underlying mechanism. The current case-control study was conducted to investigate whether thrombophilia is more prevalent in women with repeated IVF-ET failures MATERIALS AND METHODS Group A was comprised of 52 consecutive women treated in IVF unit, aged 20?42. All the women in group A had a history of 3 or more failed IVF cycles in which at least three good quality (grades 1?2) embryos were transferred. The indicatıons for IVF-ET were male factor, tubal factor and unexplained infertility. Group B was comprised of 50 consecutive apparently healthy women with at least one uneventful pregnancy naturally. Blood samples were analysed for inherited causes of thrombophilia. The thrombopilic markers were defined as Factor 5 leiden (G1691 A), Factor 2 Prothrombin (G20210A), Methylen ?tetrahydrofolat Reductase (C677T). RESULTS The prevalence of factor 5, prothrombin and methylene-tetrahydrofolat reductase mutations was similar in 52 women who failed to achive pregnancy after IVF and in control women. The thrombophilia rate ( at least in presence of one mutation ) in group A was 61,5% and in group B was 46,0% . there was no statistically significant difference between two groups for each parameters (p:0,116). CONCLUSION Our study shows that thrombophilia does not predispose to failure of embryo implantation.