Bu çalışma, medya, din, din-dışı ve kapitalizm ilişkilerine değinmektedir. Bu ilişkiyi modernizm bağlamına yerleştiren çalışma modern zamanlarla birlikte akılcılaşmanın egemenliği altına giren dünyada, kutsal ve din-dışı alanın oluşmasına ve bunun yansımalarına odaklanmıştır. Kapitalizmin yeni kutsallar yaratması ve bunu medyada sunması sonucu oluşan yeni bir inanç şeklinin, insanları dünyevi bir zemine çektiğini de belirten yazının esas tezi geleneksel kültüre ve bozulmamış kutsala ait sembollerin ve ritüellerin yeniden üretilerek modern bir şekilde sunuluyor olmasıdır. Ramazan ayında yayınlanan dini bir program örnek olay olarak alınıp analiz edilerek dinin dünyevi söylemle nasıl sunulduğu gösterilmeye çalışılmıştır.
This study concerns the relations among the media, religion, non-religious and capitalism. The study that places the relations in the context of modernizm focuses on the formation of sacred and non-religious area and its reflections in a world came under the rule of rationalization by the modern times. Main thesis of the study which signify that a new form of belief emerged as a result of that the capitalism has created new sacreds and presented them in media attracts the human being to a secular ground, is that the symbols and rituals of the traditional culture and the original sacred, by being reproduced, are presented in modern form. Taking a program broadcasted in Ramadan as a case study and analyzing it, the study tries to illustrate how the religious is presented by using a secular rhetoric.