Selçuk Üniversitesi Dijital Arşiv Sistemi

Alt konka hipertrofisi nedeni ile burun tıkanıklığı olan hastalarda radyofrekans termal ablasyon tedavisi ve steroid enjeksiyonu tedavisi etkinliğinin bilgisayarlı tomografi ölçümü ile karşılaştırılması

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisor Yöndemli, Fuat
dc.contributor.author Azimov, Ahmet
dc.date.accessioned 2017-10-25T13:10:42Z
dc.date.available 2017-10-25T13:10:42Z
dc.date.issued 2011
dc.identifier.citation Azimov, A. (2011). Alt konka hipertrofisi nedeni ile burun tıkanıklığı olan hastalarda radyofrekans termal ablasyon tedavisi ve steroid enjeksiyonu tedavisi etkinliğinin bilgisayarlı tomografi ölçümü ile karşılaştırılması. Selçuk Üniversitesi, Yayımlanmış uzmanlık tezi, Konya. tr_TR
dc.identifier.uri http://hdl.handle.net/123456789/6280
dc.description.abstract Bu çalışmanın amacı kronik nazal obstrüksiyonun izole submuköz alt konka hipertrofisine bağlı olduğu belirlenen olgularda steroid enjeksiyonu ve radyofrekans termal ablasyonu ( RFTA) yöntemlerinin etkinliğinin bilgisayarlı tomografi, vizüel analog skala (VAS) ile değerlendirmek ve karşılaştırmaktır. Her iki yöntem uygulanırken duydukları ağrıyı ve uygulamadan sonra hasta memnuniyetini değerlendirilmiş ve karşılaştırılmıştır. Gereç ve yöntem: Bu çalışmaya Haziran-2009 ile Eylul 2010 tarihleri arasında Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı kliniğine kronik nazal tıkanıklık şikayeti ile başvuran ve alt konkanın submuköz hipertrofisi tespit edilen 60 erişkin hasta dahil edilmiştir. Bu çalışmaya katılan 60 hastanın hepsi erişkin yaş grubunda olup steroid enjeksiyonu grubundaki 30 hastanın 16 (%53,3)'u kadın 14 (%46,7)'si erkekti. RFTA grubundaki 30 hastaların 13 (%43,3)'u kadın 17 (%56,7)'si erkekti. Steroid enjeksiyonu grubuna 40 mg/1 ml metilprednizolon asetat alt konkanın anterior kısmına submukozal bül oluşturulacak şekilde dental enjektör yardımıyla uygulandı. RFTA grubuna konkalara üç noktaya 350'şer joule enerji verilerek, hedef sıcaklık 75o C,12W ve toplam 1050 joule enerji verildi. Konkaların objektif değerlendirilmesi preoperatif dönem ve postoperatif 1. ve 3. ayda çekilen koronal plan paranazal sinüs bilgisayarlı tomografileri (BT) karşılaştırılarak yapıldı. Ayrıca başka bir hekim konka boyutlarını VAS ile değerlendirildi. Hastalar tarafından, nazal obstrüksiyonun VAS ve her iki uygulama esnasındaki ağrı değerlendirmesi ve karşılaştırılması yapıldı. Bulgular: Hastaların yaşları steroid enjeksiyonu grubunda 19 ile 75 (ort. 32,40±14,330), RFTA grubunda 18 ile 66 (ort.31,30±12,075) arasında değişmekteydi. Hastaların burun tıkanıklığı şikayeti süresi 6'ay ile 66'ay (ort. 22.14±12.38) arasında değişmekteydi. Hastaların her iki grupta preoperatif ve postoperatif 1. ve 3. aylarda sağ ve sol konka boyutları; anterior, orta ve posterior kesimde, koronal paranazal sinüs BT değerlendirildi. RFTA grubunda postoperatif 1. ayda konka boyutlarının ortalama %23,0898 küçüldüğü saptandı. Buna karşın Steroid enjeksiyonu grubunda postoperatif 1. ayda konka boyutlarının ortalama % 7,1915 daha fazla küçülerek toplamda % 30,2813 küçüldüğü saptandı( P<0,05). Postoperatif 3. ayda ise steroid enjeksiyonunun etkisinin devam ettiği, ancak azalarak küçülme oranının % 16,5132 gerilediği saptandı. Buna karşın RFTA grubunda konka boyutlarındaki küçülme oranının %31,5370 kadar arttığı saptandı( P<0,05). Her iki grup için farklı hekim tarafından preoperatif ve postoperatif birinci ayda kaydedilen VAS'da hem sağ, hem de sol konkada istatistiksel olarak anlamlı derecede konka küçülmesi saptandı (p=0.00). Her iki grupdaki hastalalara postoperatif 1. ayda memnuniyetin yüksek oranda olduğu görülmüştür (p<0.05). Postoperatif 1. ayda steroid enjeksiyonu grubundaki 28 hastada hiçbir şikayet yok iken, 1 hastada ise geçmeyen burun tıkanıklığı, 1 hastada hafif burun akıntısı şikayeti mevcuttu. RFTA grubundaki 23 hastada hiçbir şikayet yok iken 6 hasta burunda oluşan kabuklanmadan, 1 hastada ise geçmeyen tıkanıklık şikayeti mevcuttu. Her iki grupdaki hastaların hiçbirinde postoperatif dönemde meydana gelen enfeksiyon izlenmemiş olup, hiçbir hastaya antibiyoterapi başlanmamıştır. Ayrıca her iki grupdaki hastaların postoperatif 1. ve 3. aydaki yapılan kontrollerinde hastaların hiçbirinde steroid enjeksiyonu veya RFTA tedavisi ile ilgili komplikasyon izlenmemiştir. Sonuç: Alt konka hipertrofilerine bağlı olarak gelişen nazal obstrüksiyonun tedavisinde, intranazal steroid enjeksiyonu ve RFTA tedavisi etkin, kolay uygulanabilen, ciddi komplikasyonlara yol açmayan, maliyeti düşük, hasta memnuniyetinin yüksek olduğu, çok ağrılı olmayan güvenli bir yöntemdir. Ancak yukarda da belirtildiği gibi, ayaktan (ambulatuar) vakalara bile kolaylıkla uygulanabilmesi, ön hazırlık gerektirmemesi, ağrılı olmayan, düşük maliyetli, ciddi komplikasyonlara yol açmayan, hasta memnuniyetinin yüksek, güvenli ve uygulanabilme kolaylığı açısından intranazal steroid enjeksiyonu, RFTA tedavisine göre daha tercih edilebilir olduğu ortaya çıkmaktadır. tr_TR
dc.description.abstract Objective: The aim of the study is to evaluate the effectiveness of steroid enjection and radiofrequency thermal ablation (RFTA ) method in the cases where chronic obstruction depends on isolated submucous inferior turbinate hyperthropy using computerized tomography (CT ), visual analogue scale (VAS ) and to evaluate and compare both methods for pain during application and patient satisfaction. Material and Method: 60 patients applying to The Otolaryngology Department of Meram Medical School of Selcuk University between June 2009 and semptember 2010 for cronic nazal obstruction and determined isolated inferior turbinate hyperthropy included this study. All the patients were adults. There were 30 patient at steroid enjection group, 16 ( 53.3% ) were women and 14 ( 46.7% ) men. There were 30 patient at Radiofrequency thermal ablation group 13 ( 43.3% ) were women and 17 ( 56.7% ) men. Steroid enjection group 40 mg/1ml metilprednisalon asetat was administraded to anterior part of the inferior turbinate with denthal enjector to form a submukosal bule. Radiofrequency thermal ablation group totally 1050 joul energy, target heat 75o C,12W, each 350 joule energy onto three points, was administered. Objective evaluation of the turbinate was carried out by comparing coronal plan paranasal sinus CT scores performed preoperatively and within 1and 3 month postoperatively. VAS evaluation of nasal obstruction and pain during application was implemented by all patients. Results: Age rates of the patients were ranging from 19 to 75 (mean age rate 32,40±14.330 ) at Steroid enjection group, from 18 to 66 (mean age rate 31,30±12.075 ) at Radiofrequency thermal ablation group.At both two group of patients preoperatively and first and third months postoperatively in bilaterally concha sizes at anterior , middle and posterior aspect were evaluated with coronal paranasal sinus CT. At RFTA group İt has been detected that concha sizes decreased approximately %23. in first month. However it has been detected at Steroid enjection group postoperatively first months concha sizes were decreased %7 more than RFTA group (%30,281 decriase). İt has been seen that Steroid enjection efect continued at postoperatively 3. month but concha size reduction rate decreased to %16,5. However at RFTA group concha size reduction rate increased to%31,5. For both group according to VAS, which obtained preoperative and postoperatively first month there was significant reduction for bilaterally inferior turbinates. postoperatively first month for both group there was high patient satisfaction. İn the postoperatively first month at Steroid enjection group 28 patient had no comlient one patient had nasal obstruction , one patient had mild rhinore . At RFTA group 23 patient had no comlient but six patient had incrustration at nasal cavity one patient had nasal obstruction.There has been seen no enfection for both group postoperatively and no antibiotic used. For both group?s patients there was no complication detected ,releated with RFTA and Steroid enjection theraphy. CONCLUSİON: İntranasal Steroid enjection theraphy and RFTA have no serious comlication and pain during application and effective ,easy applicable ,patient satisfying,cost effective ,safe methods for inferior turbinate hyperthropy based nasal obstruction treatment. As mentioned before ,even out patient cases it can be applied without preperation. İn terms of beeing applicable easly, cost effectiveness, low complication rates ,effectiveness,safeness and patient satisfaction İt appears Steroid enjection theraphy is more preferable than RFTA theraphy. tr_TR
dc.language.iso tur tr_TR
dc.publisher Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi tr_TR
dc.subject Burun hastalıkları tr_TR
dc.subject Nose diseases tr_TR
dc.subject Enjeksiyonlar tr_TR
dc.subject Injections tr_TR
dc.subject Nazal kavite tr_TR
dc.subject Nasal cavity tr_TR
dc.subject Nazal tıkanma tr_TR
dc.subject Nasal obstruction tr_TR
dc.subject Radyofrekans tr_TR
dc.subject Radiofrequency tr_TR
dc.subject Steroidler tr_TR
dc.subject Steroids tr_TR
dc.title Alt konka hipertrofisi nedeni ile burun tıkanıklığı olan hastalarda radyofrekans termal ablasyon tedavisi ve steroid enjeksiyonu tedavisi etkinliğinin bilgisayarlı tomografi ölçümü ile karşılaştırılması tr_TR
dc.title.alternative The effectiveness of steroid enjection and radiofrequency thermal ablation method in the cases where chronic obstruction depends on isolated submucous inferior turbinate hyperthropy using computerized tomography tr_TR
dc.type Thesis tr_TR


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster