Abstract:
Bu çalışma, kuruluşundan kısa bir süre sonra tek başına iktidar olan ve iktidarda iken oylarını artırarak tartışmasız zaferini ortaya koyan bir siyasal partiye, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne ?laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu? gerekçesi ile açılan kapatma davasını ve Adalet ve Kalkınma Partisi'nin dava sürecinde yürüttüğü kriz iletişimini konu almaktadır. Anayasamızın ?demokrasinin vazgeçilmez unsurları? olarak tanımladığı siyasi partiler, ülkemizde sıklıkla kapatılma davası ile karşı karşıya kalmakta ve Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmaktadır. Bunların içerisinde AK Parti'nin içinden çıktığı geleneğin sahibi dört parti bulunmaktadır. AK Parti'ye açılan kapatma davası diğerlerinden farklı olarak ulusal ve uluslararası kamuoyunda ciddi tepkiyle karşılanmıştır. Sürecin ülkeyi kaos ortamına sürükleyeceği kaygısı tüm çevrelerde hakim olmuştur. Sonuç ise diğerlerinin tersine AK Parti lehine olmuştur. Bu çalışmada, AK Parti'nin lehine çıkan sonuçta, AK Parti'nin kriz yönetiminin etkisi olup olmadığı incelenmiştir. AK Parti kapatılma davasının anlaşılabilmesi bakımından, öncelikle krizin nedenlerine ve dava sürecine yer verilmiş, davanın ulusal ve uluslararası kamuoyunda ciddi tartışmalara yol açması ve bu tartışmaların dava sürecine etkisi ele alınmıştır. Ardından, kriz yönetimi ve kriz iletişimine yönelik teorik bilgilere yer verilmiştir. Böylece siyasi partiler açısından iletişimin seçim dönemleri ile sınırlı olmadığı, siyasi ve ekonomik krizlerin sıklıkla yaşandığı ülkemiz de kriz iletişiminin, sadece şirketler için değil siyasi partiler için de hayati önem taşıdığı izah edilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede Ak Parti'nin dava sürecinde ortaya koyduğu kriz iletişimi ve kriz yönetiminde liderin etkisi değerlendirilmiştir. Bunun daha iyi anlaşılması amacıyla söz konusu partinin üst düzey yetkilileri ile derinlemesine görüşmeler yapılarak süreç içerisinde krizi nasıl yönettikleri anlatılmaya çalışılmıştır. Çalışmanın sonunda parti yetkilileri ile yapılan görüşmelerde ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiş, AK Parti'nin uyguladığı kriz yönetiminin altı çizilmeye çalışılmış ve dava sürecindeki kriz iletişiminin sonuca etkisine dair değerlendirmeler yapılmıştır.