Küresel rekabet ve küresel entegrasyon süreci pek çok ülkenin ekonomik kalkınma
politikaları konusundaki paradigmalarında değişime yol açmıştır. Ülkelerin uluslar arası
ekonomiye katılımı ve dünya ekonomisine açılımı, rekabet üstünlüğü geliştirecek işbirliği
sistemlerine gidişi hızlandırırken, bu gelişimde en fazla odaklanılan olgu yabancı sermaye
olmuştur. Türkiye’nin uluslararası platformlardaki avantajlarına rağmen, ülkeye çektiği
yabancı sermayenin çok alt düzeylerde kaldığı da bir gerçektir. Halbuki Türkiye’nin
dünyada büyük miktarlara ulaşan doğrudan yabancı yatırımlar açısından avantajlı
konumunu değerlendirebilmesi, ülkenin geleneksel kalkınma engellerini de aşmasında
yardımcı olacaktır. Bu makale, son yıllarda önemli gelişmeler gösteren illerde yapılan
ampirik bir çalışma aracılığıyla, yabancı sermayenin büyük potansiyelinden yararlanma
konusundaki engelleri iller bazında ortaya koymayı amaçlamıştır. Varılan sonuç,
doğrudan yabancı sermaye yatırımları konusundaki çekinme ve çekincelerin büyük
oranda yanlış anlama ve bilgi eksikliğinden kaynaklandığı yönündedir. Türkiye’nin ve
Türkiye’deki KOBİ’lerin mevcut yapısal özelliklerinden kaynaklanan engelleri aşması
durumunda, dünyadaki pek çok ülkenin yabancı sermayeden sağladığı yarardan ülkemizin
de pay alması mümkün olacaktır.
The process of global competition and global integration has changed paradigms
about economic development policies of many countries. As involvement of countries
into the international economy and openness of their economies accelerate movement
towards co-operation systems, which improves competitive advantage vis-à vis other
countries, foreign capital has become the most important fact in this development. Despite
Turkey’s advantages in the international platforms, the level of foreign capital attracted to
the country has been so low and unsatisfactory. Whereas, Turkey’s success in using her
advantages and attracting foreign investment can help Turkey to overcome her longstanding
development problems. The purpose of this article, based on empirical study is to
reveal the obstacles in front of selected cities which have the desire to benefit from
foreign capital. The result shows that refraining from, or being hesitant/apprehensive
about direct foreign investment is due to misunderstanding and lack of information. If
Turkey and SME (KOBI) can overcome obstacles that are caused by structural reasons,
then it will be possible for Turkey to benefit from direct foreign investment.