Sadri Maksudi Arsal, İdil-Ural Türklerinden olup Türk kültür ve siyaset alanında önemli hizmetleri bulunan bir kişidir. Türkiye'de bilim adamı, hukukçu, siyasetçi olarak tanınmaktadır. Maksudi, henüz çocuk sayılabilecek bir yaştayken mensubu olduğu toplumun sorunlarını gerçekçi bir anlayışla ve fikrî bir olgunlukla dile getiren "Maîşet" adlı bir roman yazmıştır. Bu romanda Kazan ağzına dayalı edebî bir dil oluşturmayı amaçlamış ve bu edebî dil ile de millî Tatar edebiyatına katkı sağlamak istemiştir. 1900 yılında Kazan'da, Arap harfli Çağatay imlasıyla basılan ve Maksudi'nin tek edebî eseri mahiyetinde olan "Maîşet" adlı romanın dili, çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Bu çalışmadaki amacımız 118 yıl önceki Tatar Türkçesinin özelliklerini tüm yönleriyle belirlemek değil, -Sadri Maksudi'nin "Maîşet" adlı romanını daha çok "Şekil Bilgisi" açısından inceleyerek- Müşterek Orta Asya Türkçesi ile konuşma diline dayalı ve mahallî unsurlarla yeni bir yazı dili hâline gelen/getirilmeye çalışılan Tatar Türkçesi arasındaki geçiş dönemini aydınlığa kavuşturmada bir nebze olsun katkı sağlamaktır. Çalışma sırasında gerekli kaynaklar taranıp ön hazırlık yapıldıktan sonra elimizdeki matbu metin, yazıldığı dönemin dil hususiyetleri göz önünde bulundurularak baştan sona transkribe edilmiştir. Transkripsiyon işleminden sonra Dizinli Sözlük oluşturulmuştur. Bu bölümde metinde geçen bütün kelimeler madde başı olarak alınıp metindeki kullanımları bağlamında anlamlandırılmıştır. Yine bu bölümde, İnceleme bölümünde çalışmamıza kolaylık sağlaması için bütün morfolojik unsurlar kaydedilmiştir. Matbu eser "Şekil Bilgisi" açısından incelenmiş ve eserin Bugünkü Tatar Türkçesinden farklı yönleri belirtilmiştir. Bu farklılıklar bağlamında "Maîşet"in bir geçiş dönemi eseri olduğu ve dönemin imparatorluk dili olan İstanbul Türkçesinden izler taşıdığı sonucuna varılmıştır.
Sadri Maksudi Arsal, who descend from İdil-Ural Turks family has a lot of valuable mission in Turkish culture and politics field. He is known as scientist, legist and politician in Turkey. Maksudi wrote a novel, which called for Maişet, including realities of its community while he was a child. In this novel,he wanted to build a literary language, basing an Kazan dialect and with this way he intended to conrtibute for National Tatar Literature. Maişet was published in Kazan, in 1900 with Arabic alphabet and Chagatay spelling. It is Maksudi's sole literary work. The novel constitutes subject of our study. We didn't want to detect all features of Tatar Turkish, which is in 118 years ago in our work. Generally by investigating Maksudi's novel in terms of morphology, we aimed to shed light on transitional period between Joint Central Asian Turkish and Tatar Turkish, which is wanted to make a new written language with colloquialism language, containing local facts. During the study, we examined recessary resources and made premilinary, after this, we transcribed all this printed novel with its language traits which took place in its written year. After transcribing, dictionary was made with index. In this chapter, all words in our text was taken as entry and they were made sense of as their text meaning and in Examination Chapter, all morphological facts was saved in order to make our study easy. Written work was investigated regarding morphology and differences between our novel and Current Tatar Turkish was pointed out. Thanks to these differences, it was understood that Maişet is a transitional work and as same traces of Istanbul Turkish which is its period's empirial language.