Klasik Türk edebiyatı kültür ve edebiyata kıymet veren hamiler vasıtasıyla gelişimini sürdürmüş bir edebiyat olarak dikkat çekmektedir. Türk edebiyatının tarihi seyri araştırıldığında, sanatkârların bazı dönemlerde bazı merkezler ile bilim, sanat ve edebiyata ilgi duyan kimseler etrafında toplandıkları görülür.
Bu toplantıların yapıldığı mekânların başında merkezde padişah sarayı ve diğer devlet büyüklerinin konakları, taşrada ise şehzade sarayları ile paşa ve beylerin konakları gelmektedir. Bunların dışında şairlerin kendi aralarında yaptıkları toplantılar da vardır. Bu merkezlerde teşekkül eden/ettirilen edebî muhitler marifetiyle edebî geleneğimiz bir taraftan gelişirken bir taraftan da yaygınlık kazanmıştır.
Sahip olduğu coğrafî, iktisadî ve siyasî konumu dolayısıyla tarihinin her döneminde bulunduğu coğrafyada bilim, kültür ve sanatın merkezi olan Diyarbakır da yetiştirdiği yüzlerce sanatkâr ile Türk kültür ve edebiyatında önemli bir mevkiye sahip olmuştur. Bu çalışmada bilhassa Ali Emîrî’nin Tezkire-i Şu’arâ-yı Âmid adlı eserinden hareketle Osmanlı coğrafyasının doğusundaki önemli idare merkezlerinden biri olan Diyarbakır’daki kültür ve sanat hayatının şekillendiği edebî çevreler konu edilecektir.
Classical Turkish literature attracts attention as a literary literature which has continued to
develop through the means of giving value to culture and literature. When the historical trend of
Turkish literature is investigated, it is seen that in some periods artists are gathered around some
centers and people who are interested in science, art and literature.
At the beginning of these meetings are the houses of the palace of the sultan and other state
ministers, the palaces of the princes and the houses of the pasha and beyler in the provinces. Apart
from these, the poets also have meetings among themselves. As literary tradition has developed from
the side of the literary circles formed in these centers, it has become widespread.
Due to its geographical, economic and political position, Diyarbakir, which is the center of
science, culture and art in its geography, has an important position in Turkish culture and literature
with its hundreds of artisans. In this study, literary environments shaped by the culture and art life
in Diyarbakır, one of the important administrative centers in the east of Ottoman geography will be
discussed, in particular, by Ali Emîrî's work titled Tezkire-i Şu’arâ-yı Âmid.