Hindistan’ın Nakşibendîlik ile asıl tanışmasını sağlayan biri olarak kabul edilen Bâkî
Billâh sonrasında halifelerinden Ahmed Sirhindî, Müceddidiyye kolu ile Hindistan ve
Nakşibendiyye tarihinde büyük başarılara imza atarken pirdaşı Tâceddin b. Zekeriyyâ
gerçekleştirdiği Hindistan, Ortadoğu ve Hicaz seyahatleriyle Nakşibendîliği tanıtmıştır.
Mekke’de inşa ettiği tekkesiyle hem yerli halka hem de mücavir olarak yaşayan kesime
hitap eden Tâceddin b. Zekeriyyâ, Hicaz’da yolunu tanıtma ve kurumsallaştırma
noktasında seleflerine nazaran daha çok başarı kaydetmiştir. Bazı halifelerini uzak Arap
adalarına göndermek suretiyle Necd, Yemen, Basra, Suriye ve Mısır olmak üzere Arap
diyarlarında Nakşibendîliğin kurumsallaşmasını sağlayan Tâceddin b. Zekeriyyâ yine
halifeleri vasıtasıyla Arabistan’ın ötesine; Çin ve Endonezya’ya silsilesini ulaştırmıştır.
Bununla birlikte Nakşibendî edebiyatını Arapça ortaya koymak ve tarikatın âdâb, erkân
ve prensiplerini konu alan ve defalarca istinsah edilen eserleri telif etmek suretiyle
Arapça konuşan halka ulaşmıştır. Bu mühim şahsiyetin hayatı, eserleri ve tasavvufi yolu
bu makalenin konusunu teşkil etmektedir.
It is widely accepted that the successful dissemination of the Naqshbandiyya in India can
be attributed Baki Billah who belonged to the Naqshbandiyya-Ahrariyya order. His prominent successor, Taj al-Din b. Zakariyya al-Uthmani, continued to encourage the
spread the Naqshbandiyya order in India, as well as introducing it to the Middle East and
Hijaz as a result of his travels. Adressing himself to both Arabic speakers and mujawirun
from his ribat which he built in piedmont of Quayqian Mountain in Mecca, Taj al-Din al-
Uthmani was more successful at spreading and institutionalizing his order than his
predecessors who travelled to the Hijaz. Through his successors, Taj al-Din al-Uthmani
effectuated the intitutionalization of Naqshbandiyya in Haremeyn, Yemen, Syria and
Egypt and it was through them that his silsila was transmitted to China and Indonesia.
Moreover, he was able to reach out to the Arabic-speaking world by means of his
translations of Naqshbandî literature as well as the books and dissertations he wrote
relating to the pillars, customs and methods of the order. This work centres on the life of
this significant individual, his works and order.