Bilgi haline gelmiş folklorik malzemenin içerisinde sözlü olarak günümüze taşınan efsaneler,
yaşanılan bölgenin tarihiyle, coğrafyasıyla yakından ilgili anlatmalardır. Efsane, “Gerçek veya
hayali yer, şahıs ve olay hakkında anlatılan kısa hikâyelerdir” şeklinde tanımlanır. Efsane
anlatıcıları efsaneyi üzerine yüklenen olağanüstülüklere rağmen gerçek olarak kabul eder ve bu
inançtan hareketle yaşadığı coğrafyada geçtiğine inandığı bir olayı veya o coğrafyadan geçtiğini
düşündüğü tarihî bir şahsiyeti, yaşamış olduğu coğrafyadaki bir mekânla birleştirerek anlatıverir.
Bir efsaneden hareketle bölge tarihinin yeniden kurulması veya tarihin yeniden yazılması
söz konusu değildir ama efsanenin içinde yer alan gerçekler göz önüne alınacak olursa da tarihçilere
küçük de olsa ipuçları vereceği ve disiplinler arası bir çalışmayla sonuca ulaşılabileceği bir
gerçektir. Çünkü “Sözlü tarih, tarihin kabul edilmiş mitlerini ve baskın yargılarını yeniden
değerlendirme, tarihin toplumsal anlamını kökten dönüştürme aracıdır. İnsanlara tarihlerini
kendi sözleriyle geri verir. Onlara geçmişi verirken geleceği kurmak için de yol gösterir.”
Of folkloric materials, legends transferred to the present day orally are narrations
closely-connected to the geography and history one lives in. Legends are defined as “Short
stories about real or imaginary setting, person and event.” Despite supernatural things, legend
narrators consider legends real and narrate an event or an historical person combining with
setting where he lives. From this, it is out of the question to re-write a district’s history.
However, considering some realities in the legend it is possible for historians to get some clues
via interdisciplinary work. Oral history is a means to re-assess history’s received myths and
dominant judgments. It gives man their history back by their own words, thus giving them the
past and showing the way to the future as well.