Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, Peyami Safa’nın en dikkate değer romanlarından biridir.
Hemen hemen bütün romanlarında Doğu/Batı çatışması ekseninde bir temayı ele alan Safa, bu
romanında da benzer biçimde, mistisizmle özdeşleştirdiği Doğu’yu, akılcılıkla özdeşleştirdiği
Batı zihniyetiyle bir mukayeseye sokmaktadır. Ruh ve madde ikilemi olarak da niteleyebileceğimiz
bir merkezde her iki zihniyet, başkarakter Ferit aracılığıyla sorgulanmaktadır.
Bu makalede, başkarakter Ferit’in bakış açısı merkeze alınarak, ruh ve madde ikileminin
romana karakterler ve olaylar/olgular bağlamında nasıl yansıdığı incelenmekte; aynı zamanda
romanın, anlatım tekniği açısından taşıdığı üstün ya da kusurlu yönler de tespit edilmeye
çalışılmaktadır.
“Matmazel Noraliya’nın Koltuğu”, one of the remarkable novels by Peyami Safa, discusses a
theme related to the conflict between the East and the West as many other novels by him does.
He compares the mystic East with the rationalist West in this novel.
This paper deals with the dilemma between the spirit and the material is reflected to the
novel in terms of characters and events / facts from the protagonist Ferit’s point of view while
indicating the predominant and the defective qualities of the novel.