Bu çalışma, Kenneth Burke’nin iletişim esnasındaki güdüleri açıklayan sembolik eylem/
dramatizasyon kuramı çerçevesinde dilin anlam inşasındaki aracılık işlevini incelemektedir.
Sembolik eylem kuramı dili, belirli bir durum karşısında bir nedene bağlanabilen, koşullara uygun
gerçekleştirilen bir eylem biçimi olarak kabul eder. Dil gerçekliğin nesnel olarak algılandığı,
durumların tanımlandığı tarafsız, saydam bir ayna olmaktan çok, bir eylem formu, sembolik bir
eylem biçimidir. İnsanlar, dünyayı rasyonalize etmek ve anlamak için olduğu kadar birbirleriyle
iletişim kurmak için de dili kullanırlar. Bu nedenle dil, tasarladığımız ve algıladığımız hakikati
inşa eder. Sembolik eylem, dil oyunlarını sarmalayan dilsel pratiklere durum tanımlaması üzerinden
anlam vermek, bu anlamlar temelinde amaç, araç ve sonuçlarını gözeterek karşı dil oyunları
üzerinden dil pratikleri sergilemektir. Sembolik eylem kuramı insanın güdülerine dayalı simgeselliğini
gösteren eylem ile dürtü ve içgüdülerine bağlı hayvansallığını yansıtan hareket arasında
kesin bir ayrım yapar. İnsanı sembol inşa eden ve kullanan bir varlık olarak tanımlar. Bu yaklaşıma
göre insan; sembolik düşünür, yorumlar ve eylemler gerçekleştirir. Semboller, anlamlandırma
araçları olarak gerçekliğin tanımlanması ve inşasında çok önemli bir işlev üstlenirler. Sembolik
eylem kuramına göre dil, aynı zamanda retoriksel bir eylem biçimidir. Çünkü bütün sembolik
eylemler, kendilerine özgü bir retorikle gerçekleştirilir. Burke retoriği tutumları biçimlendirmek ve
eylemleri etkilemek amacıyla dilin kullanımı olarak tanımlar. Burke için dil insanların dünyaya
inceleme ve anlama tarzı, retorik ise insanların birbirleriyle iletişim kurma tarzını anlatır. Sembolik
eylemlerin retoriği, iknadan çok özdeşlik oluşturmaya odaklanır. Özdeşleşme, dil pratikleri
gerçekleştiren ve bu pratikleri anlamlandırmaya çalışan kişiler arasındaki ortak buluşma zeminidir.
Özdeşleşme olmadan ikna olmaz. Sembolik eylemlerin retoriği dramatizasyon olarak adlandırılan
beş aşamalı bir çözümleme yöntemiyle okunur. Burke; eylem, sahne, aktör, araç ve amaç’tan
oluşan bu beş unsurun her iletişim durumunda bulunduğunu ileri sürer.
This article analyzes mediating function of language in meaning construction according to the
symbolic action theory of Kenneth Burke called as dramatism, which isolates motive in communication.
According to symbolic action theory language is a strategic, motivated response to a specific
situation. It views language as a form of action or as a mode of symbolic action rather than a
impartial mirror through which events are objectively perceived, situations are defined. Humans
have invented language to rationalize and understand the world, as well as to communicate with
each other. Hence language constructs our truth. Symbolic action theory distinguishes clearly
action from motion. Action is the symbolic side of human beings, which bases on human motives.
On the other hand motion reflects the animal side of human beings, which bases on instincts and
drives. Action means give meaning to language practices in language games, playing counter
language acts based on this meanings, keeping in mind purposes, agencies and consequences of
linguistically realized symbolic actions. Symbolic action theory defines the human as symbol-using
animal. Humans imagine, give meaning and act symbolically. Symbols are instruments of meaning
construction, which play an important role in the definition and construction of reality. Language
is also a form of rhetoric. Because all symbolic actions are realized through a partical rherotic. Burke defined rhetoric as the use of language to form attitudes and influence action. For Burke,
language is how humans view and understand the world, and rhetoric is how we communicate
with each other. Rhetoric of symbolic actions must be focused on identification rather than persuasion.
Identification is the common ground that exists between the speaker and audience. Without
identification there is no persuasion. Burke’s symbolic action theory involves the idea of
dramatism, or more specifically, the dramatistic pentad, through which rhetoric of symbolic actions
is analyzed. The five elements of the dramatistic pentad (act, scene, agent, agency, purpose),
Burke argues, are present in every communication situation.