Tarihsel hafıza, bireyin varlık alanını genisletmesini saglayan bir depo gibidir.
Geçmiste deneyimlenen her olay, bireyin hayatı daha farklı sekilde anlamlandırmasına
olanak saglarken edimsel bir kavrayısla yasama tutunmasında da rol oynar. Ayaz #shaki,
yasadıgı anlıksal kopuslarda kendi hayatı yanında, millî hafızayı da canlı tutarak milletinin
gelecek olgusunun sekillenmesine katkı saglamıstır. “Yazar”, “gazeteci” ve “devrimci lider”
gibi çok yönlü tanımlamalarla adı anılan #shaki, bu farklı meziyetlerini tek potada eritmis
kisilerdendir. Çalısmada, gerek çıkardıgı gazete yazıları gerekse roman hikâye ve
piyesleriyle, millî ve dinî ruhun uyanısını saglayan Ayaz #shaki’nin var olus öyküsü yanında
Üyge Taba (Eve Dogru) romanının birey(ler)in gelecek algısının sekillenmesindeki etkisi
incelenecektir.
Historical memory is like a store that enables an individual to widen his or her
existential space. Each experienced past event helps an individual to make a different sense
of life; at the same time, it enables to hold on to life with a performative understanding.
Ayaz #shaki, with his life of instantaneous disengagements, contributed to shape the
national future concept through keeping alive the national memory. #shaki is one of the
people who holistically united virtues like “author”, “journalist” and “revolutionary leader”.
In this study, the existential story of Ayaz #shaki, whose articles, novel, short stories and
dramas ensured a national and religious awakening, will be analysed together with the
effect of his novel Üyge Taba (Towards Home) on shaping the individuals’ perception of
future.