Türkiye’de karayolu trafik kazaları önemli bir sorundur. Şehirlerarası trafiğe hizmet eden
karayollarının yerleşim yerlerinden geçirilmesi, sorunu büyütmektedir.
Karadeniz Sahil Yolu (KSY), şehirlerarası bir yol olmasının yanında, üzerinde çok sayıda yerleşim
bulundurması nedeniyle bir şehir içi yol görünümü arz etmektedir: bu yolda şehirlerarası trafikle
beraber yoğun bir kent içi trafiği ve yaya trafiği bulunmaktadır. Çok fonksiyonlu bu yolda hız fazla
olduğundan, kazalar da fazla ve şiddetli olmaktadır.
Bu çalışmada, şehirlerarası trafik, kent içi trafik ve yaya trafiğini çakıştırmanın trafik güvenliği
açısından sakıncalarına dikkat çekilmiş, örnek olarak KSY’deki durum ele alınmıştır. Çalışma
sonucunda, ele alınan iller olan Giresun, Trabzon ve Rize’deki trafik güvenliğinin, ele alınan yıllar (2002‐
2007) için Türkiye ortalamasına göre düşük olduğu görülmüştür. Ayrıca, yaya güvenliğini
değerlendirmek için ele alınan 4 adet yol kesiminde (10‐19, 10‐20, 10‐21 ve 10‐22), ele alınan yıllar (2003,
2004, 2006, 2007) için yaya güvenliğinin, Türkiye ortalamasına göre düşük olduğu görülmüştür.
Sorunun çözümüne yönelik olarak bazı önerilerde bulunulmuştur
In Turkey, “highway traffic accidents” is a huge problem. Crossing intercity roads by
urban areas enlarges the dimension of the problem.
The Black Sea Coastal Highway (BSCH), as an intercity road, also shows properties of an urban road
due to existence of many settlements along it: in this road, there exist dense urban traffic and dense
pedestrian traffic together with intercity traffic. Since speed is high in this multi‐functional road, the
number and severity of accidents are also too much.
In this study, drawbacks of superposing the intercity traffic, urban traffic and pedestrian traffic were
emphasized. The current situation in BSCH was given as an example. It was found that traffic safety in
the Giresun, Trabzon and Rize provinces is low with respect to Turkey averages, for the years handled
(2002‐2007). Furthermore, it was found that pedestrian safety in selected sections of the BSCH is also low
with respect to Turkey averages, for the years handled. Some suggestions were made for the solution of
the problem