Türk Sineması 1960’lı yıllarda nitel ve nicel olarak yükselişe geçmiştir. Bu dönemde önemli filmlere
imza atan Metin Erksan’ın sinemasında iki farklı yönelim göze çarpmaktadır. Altmışların ilk
döneminde toplumsal gerçekçi bakış açısını yansıtan filmler yöneten ve bu doğrultuda çeşitli sinema
hareketlerinin içinde yer alan Erksan, altmışların ortasından itibaren siyasi ve toplumsal
değişimlerle beraber birey merkezli bir sinemaya yönelmiştir. Ancak yönetmenin, sinema anlayışındaki
değişime rağmen, filmlerinde tematik açıdan değişmeyen unsurlar olduğu söylenebilir.
Erksan’ın bu dönem filmlerinin hemen hepsinde -ticari odaklı filmleri dışında- karakterlerini felakete
sürükleyen saplantılı tutkuları mülkiyet, suç ve cinsellik sarmalında yansıttığı görülmektedir.
Kuyu (1968), bu kavramların en net biçimde ortaya konduğu filmlerden biri olarak öne çıkmakta
ve Erksan’ın sinemasının temelinde yatan arzu kavramını görünür kılması açısından farklı bir
yerde durmaktadır. Bu çalışmada, Kuyu filminin anlatısında temel teşkil eden “arzu” kavramı,
niteliğini ve işleyiş tarzını ortaya koymak amacıyla, Lacancı psikanalitik yaklaşım çerçevesinde
çözümlenmiştir. Çözümlemede filmin, erkek karakterin, arzusunun tatmini için yarattığı fantezi
dünyası üzerine kurulu olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Kadın karakter ise erkeğin saplantılı tutkusunun
hedefi ve pasif arzu nesnesi olarak konumlandırılmıştır. Filmin anlatısı, bu konumu reddeden
kadının, ataerkil toplumda var olamayacağı düşüncesini yansıtmaktadır.
Turkish Cinema started to increase in quantity and quality in 1960’s. Metin Erksan, making
significant movies in this period, has two different tendencies in his films. In early years of 60’s,
Erksan directed films that reflect social realistic point of view and took part in various cinema
movements in this direction. After mid terms of 60’s, with political and social changes he shifted to
individual centered cinema. Despite the changes in his cinema view, it can be said that there were
still some components that remained the same thematically. Except for his commercial films,
Erksan reflects his characters’ obsessive passions, that throw them into tragedy, in the context of
property, crime and sexuality. Kuyu movie (1968) stands out by covering these concepts clearly
and points out the concept of desire underlying in Erksan’s cinema. In this study, the concept of
desire, that forms the base of Kuyu movie’s narration, was analysed within the framework of
Lacanian Psychoanalytic Approach in order to display its quality and functioning style. In the
analysis, it was concluded that the film based on the fantasy world that the man character creates
to satisfy his desire. The woman character is positioned as the target of the man character’s
obsessive passion and passive object of desire. The narration of the film reflects the idea that a
woman rejecting this position can not exist in a patriarchal society.