Bu çalışmada amaç ülkemizde petrol bulaşmasından kaynaklanan toprak kirliliği sorunlarına
karşı “Biyoremidasyon” olarak bilinen ve biyolojik yöntemler ile toprağın yerinde iyileştirilmesi
prensibine dayanan yaklaşımlar geliştirmek ayrıca başlangıç ve final topraklarında bulunan yağ asidi
proflini ortaya koymaktır. Bu amaca yönelik olarak laboratuvar koşullarında oluşturulan üç temel
biyoremidasyon uygulamasının (biyolojik çoğalım, biyolojik uyarım ve bu iki yaklaşımın birleşik
uygulaması) ham petrolden kaynaklanan kirliliğin giderilmesindeki etkinliği test edilerek toprakların
yağ asidi profili ortaya konmuştur. Biyolojik çoğalım uygulamaları altında, Adana, Batman ve
Adıyaman’nın petrol ile kirlenmiş topraklarından izole edilen ham petrollü ortamda en iyi gelişmeyi
gösteren ve ham petrolü parçalama düzeyleri en yüksek olan 6 bakteri seçilmiştir. (Pseudomons
aeruginosa, Pseudomonas putida biotype A, Citrobacter amalonaticus-GC subgroup A, Acinetobacter
genomospecies). Biyolojik uyarım uygulamaları altında hümik-fülvik asit olmak üzere organik
materyalin ve birleşik uygulamalarda ise bakteri karışımı ile organik materyallin farklı birleşimlerinin
120 günlük bir inkübasyon sürecinde ne kadar ham petrol ayrıştırdığı niceliksel hidrokarbon
analizleri ile belirlenmiştir. En yüksek petrol ayrışmasının %56 ile bakteri karışımı uygulanmış
biyolojik çoğalım uygulamaları altında meydana gelmiştir. Değişik organik materyallerin kirli toprağa
karıştırıldığı biyolojik uyarım koşullarında ise %18 düzeyinde bir petrol ayrışması görülmüştür.
Birleşik uygulamalarda petrol ayrışması açısından %30’luk bir başarı sağlanmıştır. Temiz topraklarda
ve petrol ile kirlenmiş topraklarda en fazla 15:0 iso, 15:0 anteiso, 16:0, 16:1 w7c, 17:0ai, 18:2w6,9,
18:1w9c yağ asitleri tespit edilmiştir. 18:1w9c yağ asidinin yüksek değerler gösterdiğinden
Pseudomonas spp. bakterilerine özgü yağ asidi olduğunu vurgulayabiliriz. 15:0 anteiso yağ asidi
değerleri temiz topraklara kıyasla petrol ile kirlenmiş topraklarda daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Petrollü ortamda gram pozitif bakterilerin varlığının arttığını vurgulayabiliriz.
This study aims to develop certain perspectives based on the principle of on-site
remediation of the soil through biological means which is known as "bioremediation" against soil
pollution issues resulting from fuel contamination in our country and to reveal the fatty acid profile in
the final soils. The fatty acid profile of the soils were pointed out by testing the activity of three basic
bioremediation applications (biological multiplication, biological excitation and the combined
application of these two approaches) established in the laboratory environment for this aim. Under
biological multiplication applications, 6 strains of bacteria were selected which exhibit the highest
growth in crude oil environment isolated from oil-contaminated soils of Adana, Batman and
Adıyaman and which have the highest levels of crude oil degradation. (Pseudomons aeruginosa, Pseudomonas putida biotype A, Citrobacter amalonaticus-GC subgroup A, Acinetobacter genomospecies).
Under biological excitation applications, the organic materials being humic-fulvic acid and, in
combined applications, different combinations of bacteria mixture and organic materials were
examined as to the amount of crude oil they degrade in an incubation period of 120 days by
qualitative hydrocarbon-type analyses. The highest level of oil degradation, being %56, occurred
under biological multiplication applications where the bacteria mixture was applied. Under biological
excitation conditions where various organic materials were applied to the contaminated soil,
degradation to %18 was observed. In combined applications, oil degradation was achieved to %30. In
unpolluted and oil-contaminated soils, max. 15:0 iso, 15:0 anteiso, 16:0, 16:1 w7c, 17:0ai, 18:2w6,9,
18:1w9c fatty acids were detected. Because the fatty acid 18:1w9c exhibited high levels, we may
emphasize that it is a fatty acid typical to the bacteria Pseudomonas spp. It was determined that the
levels of the fatty acid 15:0 anteiso is higher in oil-contaminated soils than in unpolluted soils. We may
emphasize that the existence of gram positive bacteria increases in oil-contaminated environment.