Elizabeth Gaskell’s Cranford (1853) can be regarded as a notable work in terms of the attitude
towards the dominant idea of progressivism in the Victorian era. Many works by Gaskell’s
contemporaries tended to deal with social problems of the period, among which her own industrial
novels can be included. However, Cranford has an exceptional stance in that the novel takes place in
English countryside remote from all the turmoil created by industrialisation. Setting her characters in
the middle of an idyllic landscape where the railways and impact of the capitalist economy are quite far
away from the inhabitants of the little town Cranford, Gaskell presents a lifestyle associated with the
remote past, which is still alive in the memories of English people. In view of the representation of a
small town in the mid-Victorian period and the praise on a simple lifestyle, Gaskell’s attitude in Cranford
can be defined as a challenge against progressivism. Hence, this article aims to analyse Gaskell’s
Cranford in the light of the industrial transformation of the Victorian era and argues that Victorianism
and the philosophy of progressivism were severely challenged longing for pre-industrial conditions.
Elizabeth Gaskell’ın Cranford (1853) romanı, Viktorya çağındaki ilericilik düşüncesinin ele
alınması bakımından dikkate değer bir eserdir. Gaskell’ın çağdaşları tarafından yazılan eserler dönemin
toplumsal sorunları ile ilgilenmeyi hedefler ve yazarın sanayi romanları da bu eserler arasında
sayılabilir. Yine de Cranford eseri, sanayileşme nedeniyle ortaya çıkan karmaşadan uzakta, kırsal bir
bölgede geçmesiyle özel bir bakış açısına sahiptir. Romanın başlığına kaynaklık eden Cranford isimli
küçük kasabanın sakinlerini demiryollarından ve kapitalist ekonominin etkilerinden oldukça uzakta,
sessiz ve sakin bir bölgeye yerleştiren Gaskell, İngiliz halkının toplumsal hafızasında halen canlılığını
koruyan, ancak uzak geçmişte kalmış bir yaşam tarzını sunar. 19. yüzyıl İngiltere’sinde görülen
sorunlardan uzak kalarak küçük bir kasabanın kendi halindeki yaşantısının yansıtılması ve buradaki
sade yaşam biçimine değer verilmesi nedeniyle, Cranford romanı ilerici felsefeye karşı çıkış olarak
tanımlanabilir. Bu makalenin amacı, Gaskell’ın Cranford romanını Viktorya çağındaki sanayi dönüşümü
ışığında incelemek ve sanayi dönemi öncesindeki yaşam biçimine duyulan özlem yüzünden Viktorya
dönemi yaşantısı ile ilericilik felsefesinin ciddi biçimde sorgulandığını ortaya koymaktır.
