Sinema keşfedildiği günden itibaren geniş kitlelere yayılarak ilerleme göstermiştir; ancak oyunculuğundan teknik alt yapısına kadar erkeklerin kontrolünde başlayıp erkek egemenliğinde ilerlemiştir. Sinemada kadınlar genel olarak geri planda kalmıştır. Kadınlar, erkeklerin her alanına hakim olduğu bu sanat dalında sadece kamera önünde oyunculukları ile var olmaya çalışmıştır. Kadınların kamera önünde var olma çabaları da erkeklerin onlara biçtikleri roller ve kadını görmek istedikleri biçim ile sınırlanmıştır. Kadın, sinemada erkek bakış açısıyla yeniden biçimlenerek kamera önündeki karakterler ve ona uygun görülen rollerle temsil edilmiştir. İlerleyen zaman içerisinde kadınlar, feminizm hareketiyle birlikte toplumsal hayatta daha fazla yer almaya başlamıştır. Kadınların toplumsal hayatta görünür hale gelmesinden sinema da etkilenmiştir. Kadınlar pek çok filmde oyuncu ve teknik alanda daha fazla yer almaya başlamışlardır.Dünya sinemasında yaşanan gelişmeler Türk Sineması'nı da etkilemiştir. Erkek egemenliğinde başlayan Türk Sineması, toplumsal yapıyı da yansıtarak erkek söylemine ağırlık vermiştir. Kadınlar, Türk Sineması'nda uzun süre geri planda yer alsa da zamanla görünürlükleri artmıştır. Sinemada kadınların yer aldıkları yapımlar türlere göre değişiklik göstermiştir. Kadınlar melodram ağırlıklı filmlerde sıklıkla görülür. Erkek kahramanın ağırlıklı olduğu komedi filmlerinde ise kadınlar genel olarak geri planda yer alırken, kahramanın kadın olduğu komedi filmlerine pek rastlanmamaktadır. Bu çalışmada son dönem Türk Sineması'nda çoğunlukla kara komedi filmleri yöneten Onur Ünlü'nün "Celal Tan ve Ailesi'nin Aşırı Acıklı Hikayesi" ve "İtirazım Var" filmlerinde yer alan kadın oyuncuların, yönetmen tarafından nasıl ele alındığı feminist film kuramı çerçevesinde içerik analiziyle açıklanmaya çalışılmıştır.
Since its invention, cinema has been making progress spreading out to large masses. It has improve dunder male dominance from acting to technical field, where as women have generally remained in the back ground. Women have tried to survive in front of the camera with their acting while men dominate the whole cinema. What's more, the survival of women in front of the camera has been deeply affected by roles chosen by men and in a way entirely how men want them to see. Within time, women have started to take part more in social life, which has a direct effect on women's getting more roles in cinema so that they have been able to become visible in technical field as well.The developments in the world cinema also affected the Turkish Cinema. Starting within the dominance of males, Turkish Cinema gave importance to male discourse and reflected the social structure. Although women remained in the background for a long time, they increased the irappearence rate in the Turkish Cinema. Even though women started to be seen in the cinema, the productions which they took part in varied. Women were frequently seen in movie swith melodrama focus. In this study, the movies of Onur Unlu, who mainly directed black humor movies in recent period Turkish Cinema, titled "The Extreme Tragic Story of Celal Tan and His Family" and "Let's Sin" are explained with content analysis with in the frame of feminist movie theory in terms of how women in the movie are approached by the director.