Bir bölgenin tarihi, kültürel ve jeopolitik yapısının temel taşları, o bölgenin yeryüzünde
sahip olduğu konumla yakından ilgilidir. Anadolu, sahip olduğu eşsiz konumu itibariyle
sadece Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğundan kalan İslami değerlere ev sahipliği yapmakla kalmayıp, aynı zamanda tarih öncesi çağlardan başlayarak Hitit, Phryg, Hellenistik Dönem, Roma, Bizans vb. birçok kültürel değeri bağrında barındırmıştır. Çatalhöyük, Anadolu’nun zengin kültürel miraslarından birisidir ve Neolitik Dönem’e (M.Ö. 9000‐5500) tarihlenir. Avcı toplayıcılıktan yerleşik hayata geçilen Neolitik Dönem’de insanlık tarihi adına pek çok ilkler ortaya çıkmıştır: Tarım ve hayvancılık, ilk şehir ve şehir planlamacılığı, artı ürün, mesleklerin oluşumu, mimari, ekonomi ve ticaret, din ve sanata ait izler medeniyet tarihine yeni bir sayfa açılmasına neden olmuştur. Ve bundan dolayı da Çatalhöyük içerdiği zengin arkeolojik materyaller ile medeniyet tarihine ışık tutmuştur.
The basic elements of the historical, cultural and geopolitical structure of a region are
closely related with the geopolitical position of that region. Anatolia, did not only host the Seljukian and Ottoman Islamic elements but also many cultural assets range from the
prehistoric times to the Hittites, Phrygians, the Hellenistic Period, Romans and Byzantines
by means of its unique situation. Çatalhöyük was one of the rich cultural heritages of Anatolia and dated to the Neolithic Period (9000‐5500 BC). In the Neolithic Period, a period from hunter gatherers to settled farmers, many inventions were created: Agriculture
and animal husbandry, first city and city planning, surplus product, emergence of artisanship, architecture, economy and trade, religious and artistic evidence opened a new
page in history. Therefore, Çatalhöyük as a Neolithic Settlement, with its rich archeological
materials shed light on the history of the civilization.