FBE, Doktora, Gıda Mühendisliği Koleksiyonu
http://hdl.handle.net/123456789/288
Gıda Mühendisliği Anabilim Dalı'nda yapılan doktora tezleri bu koleksiyon altında listelenir.2024-03-28T11:02:59ZMuğla yöresi çam ballarının depolamaya bağlı olarak bazı kinetik parametrelerinin belirlenmesi ve raf ömrünün tahmini
http://hdl.handle.net/123456789/13425
Muğla yöresi çam ballarının depolamaya bağlı olarak bazı kinetik parametrelerinin belirlenmesi ve raf ömrünün tahmini
Sağlam, Filiz
Çam balı çiçek balına göre daha koyu renkli olup kristalizasyona da daha dayanıklı olduğundan daha geniş kullanım alanı ve daha yüksek ihracat potansiyeline sahip bir üründür. Bu çalışmayla çam balının uzun süreli depolanmasında en uygun depolama sıcaklığı tespit edilmeye çalışılmış ve farklı sıcaklıklarda bal için önemli olan kalite parametrelerinde meydana gelen değişiklikler saptanmıştır. Bu amaçla örnekler 25, 30 ve 37ºC' lerde bir yıl boyunca depolanmıştır. Depolama süresi dolduğunda tüm örneklerde HMF oluşumu en yüksek 37 ºC' de, en düşük ise 25 ºC' de depolanan ballarda belirlenmiştir. HMF değerine ait kinetik parametreler hesaplandığında HMF oluşumunun sıfırıncı dereceden modele uyduğu saptanmış ve reaksiyon hız sabiti en yüksek 37 ºC' de depolanan örneklerde belirlenmiştir. Yapılan raf ömrü testinde ise en uzun süre 25 ºC' de depolanan ballarda hesaplanmışken bu sürenin 37 ºC de depolanan ballarda çok daha kısa olduğu belirlenmiştir. Bu nedenlerden ötürü çam ballarının depolanması için en uygun sıcaklık olarak 25 ºC tavsiye edilebilir.; Pine honey is darker and also more resistant to crystallization than the flower honey. And because of this it has a wide range of consumption and has a higher export potential. The aim of this research was to determine the optimal storage temperature for long-term storage of the pine honey. The changings at the important quality parameters for honey was determined at different temperatures. For this purpose examples were stored at 25, 30 ve 37ºC for one year. At the end of the storage the highest HMF formation was found in the examples stored at 37ºC and the lowest at 25ºC. Kinetic parameters were calculated by using HMF. According to the kinetic parameters, it was observed that the zero-order reaction model was suitable for HMF accumulation. The highest reaction rate constant was found in samples stored at 37 ºC. The longest shelf life was determined in honey stored at 25 ºC and the shortest at 37 ºC. For these reasons it is advised that the most appropriate temperature to store pine honey is 25 ° C.
2015-09-03T00:00:00ZTürkiye' de Lamiaceae (Labiatae) familyasına ait baharat veya çeşni olarak kullanılan bazı bitkilerin fenolik bileşenleri ile antioksidan ve antimikrobiyal etkilerinin belirlenmesi
http://hdl.handle.net/123456789/9486
Türkiye' de Lamiaceae (Labiatae) familyasına ait baharat veya çeşni olarak kullanılan bazı bitkilerin fenolik bileşenleri ile antioksidan ve antimikrobiyal etkilerinin belirlenmesi
Özkan, Gülcan
Antalya, Çanakkale, Eskisehir, Isparta ve Mersin lokasyonlarından toplanan bilyalı kekik (Origanum onites L.), ?stanbul kekiği (Origanum vulgare L. subsp. hirtum (Link) Ietswaart), Sütçüler kekiği (Origanum minutiflorum O. Schwarz & P. H. Davis), Alanya kekiği (Origanum majorana L.), Suriye kekiği (Origanum syriacum L. var. bevanii (Holmes) Ietswaart), ?spanyol kekiği (Coridothymus capitatus (L.) Reichb. Fil.), karabas kekiği (Thymbra spicata L.var. spicata L.), dağ kekiği (Satureja cuneifolia Ten.), dağ reyhanı (Satureja hortensis L.), kara kekik (Satureja thymbra L.), tıbbi adaçayı (Salvia tomentosa Mill.) ve Anadolu adaçayı (Salvia fruticosa Mill.) deney materyali olarak kullanılmıstır. Çay ve baharatların metanol, etanol, aseton, su ve asetik asit bes farklı çözücü karısımıyla ultrasonik su banyosu ve Soxhlet düzeneği kullanılarak 9 farklı uygulamayla ekstrakları elde edilmistir. Elde edilen ekstrakların fenolik madde içerikleri ile antioksidan ve antibakteriyal aktiviteleri belirlenmistir. Ekstraksiyon uygulamaları kendi aralarında ii karsılastırılarak, çözücü karısımlarının ve kullanılan düzeneğin etken bilesenleri etkin bir sekilde izole edebilme yeteneği arastırılmıstır. Ayrıca antioksidan ve antibakteriyal özellikleri en yüksek bulunan ekstrakların; zeytinyağı içinde bütillenmis hidroksianisol (BHA) ve bütillenmis hidroksitoluene (BHT) karsı antioksidan özellikleri, tavuk çorbası içinde de E. coli O157:H7 bakterisine karsı antibakteriyal özellikleri değerlendirilmistir. Zeytinyağında, antioksidan özelliklerini değerlendirmek amacıyla 0, 7, 14, 21 ve 28. günlerde örneklerin peroksit sayısı, asit değeri, UV özgün absorbans değerleri ile birlikte GC-headspace kullanılarak uçucu bozulma ürünleri olan hekzanal ve pentanal değerleri saptanmıstır. E. coli O157:H7 bakterisine karsı antibakteriyal etkiyi belirlemek amacıyla ise, 0 ve 18. saatlerde kontrol ve ekstrak içeren çorbalarda bakteri sayımı yapılmıstır. Ekstrak (%) miktarı bakımından Soxhlet cihazı sonuçları, ultrasonik su banyosu cihazı sonuçlarına göre daha yüksek değerlere sahip olmustur. Ortalama ekstrak miktarları Soxhlet ekstraksiyonu ile % 7.59 ile % 54.52 arasında değisim gösterirken, bu değerler ultrasonik su banyosu ekstraksiyonunda % 4.22 ile % 26.36 arasında saptanmıstır. Çözücü karısımlarından ise, metanol:su:asetik asit ilk sırayı alırken bunu sırasıyla aseton:su:asetik asit, metanol:aseton:su:asetik asit ve su:asetik asit çözücü karısımları takip etmistir. Ekstraklarda baslıca bilesen olarak belirlenen rozmarinik asit miktarları 576.96-4581.56 mg/100 g örnek aralığında değismis olup, rozmarinik asiti en iyi ekstrake eden çözücü karısımları ve cihaz uygulamaları türlere göre farklılık göstermistir. Soxhlet ekstraksiyonu, Suriye kekiği dısındaki tüm türlerde rozmarinik asidi en iyi ekstrakte eden uygulama olarak belirlenmistir. Benzer sekilde, ekstrakte edilen diğer fenolik bilesenlerin miktarları ise, örneklerin türlerine ve kullanılan uygulamalara göre farklılık göstermislerdir. Ekstrakların türlere göre içerdiği en yüksek toplam fenolik madde miktarları 71.13-198.93 mg GAE/g arasında bulunmus olup, değerler türler ve uygulamalara göre farklılık göstermistir. Ayrıca ultrasonik su banyosu ile ekstrakte edilen ekstrakların daha yüksek toplam fenolik madde miktarına sahip olduğu belirlenmistir. Ekstrakların içerdiği toplam flavonol miktarları ise türler ve uygulamalara göre farklılık göstermis olup, türlere ait en yüksek değerler 568.32- iii 1600.85 Ig RE/ g olarak saptanmıstır. En yüksek antiradikal aktivite ve antioksidan kapasitesi değerleri sırasıyla kara kekik örneğinin Soxhlet cihazı ve metanol:su:asetik asit kullanılarak yapılan S2 uygulamasında (IC50=388.24 Ig/ml) ve bilyalı kekik örneğinin ultrasonik su banyosu cihazı ve aseton:su:asetik asit kullanılarak yapılan U3 uygulamasında (161.71 mg AAE/ g ekstrak) bulunmustur. Ekstrakların hem antiradikal aktivitesi hem de antioksidan kapasitesi değerleri arasında türlere ve ekstraksiyonda kullanılan uygulamalara göre istatistik olarak önemli farklılıklar belirlenmistir. Peroksit sayısı ve UV özgül absorbans değeri, BHT ve bilyalı kekik ile kara kekik ekstraklarını içeren yağlarda kontrol ve BHA içeren yağlardan daha düsük bulunmustur. Asit değeri ise BHA, BHT ve bilyalı kekik ile kara kekik ekstraklarını içeren yağlarda kontrolden daha düsük miktarlarda belirlenmistir. Uçucu bozulma ürünlerinden hekzanal ekstrak içeren örneklerde ve kontrolde belirlenmemis olup, pentanal sadece kontrolün 21. gün (0.59 ppb) ve 28. gün (0.95 ppb) analiz edilen örneklerde bulunmustur. Antibakteriyal etki sonuçlarına göre doz miktarının artırılmasıyla ekstrakların antibakteriyal etkisinin de arttığı saptanmıstır. En etkili doz miktarları sırasıyla, % 10 > % 5 > % 2.5 > % 1 olarak belirlenmistir. Tüm ekstrak konsantrasyonlarına karsı en hassas bakteriler M. smegmatis, B. subtilis ve B. cereus, en dirençli bakteriler ise E. coli O157:H7, K. pneumoniae, S. aureus ve Y. enterocolitica olarak saptanmıstır. Bakterilerin büyük çoğunluğunda ultrasonik su banyosu cihazı ile aseton:su:asetik asit kullanılarak yapılan U3 ve Soxhlet cihazı ile aseton:su:asetik asit kullanılarak yapılan S3 uygulamaları en fazla antibakteriyal etkiye sahip uygulamalar olarak belirlenmistir. Anadolu adaçayı ekstraklarının hiçbiri K. pneumoniae üzerinde etkili bulunmamıstır. Bunun dısında, analiz edilen bakterilere karsı antibakteriyal etki göstermeyen ekstrak yoktur. E. coli O157:H7 bakterisine karsı antibakteriyal etkiyi belirlemek için, baslangıç ve 18. saatlerde kontrol ve ekstrak içeren çorbalarda bakteri sayımı yapılmıstır. Baslangıç anında, 8.3x106 olarak sayılan bakteri sayısı, 18 saat sonra kontrolde 2.2x1010 olarak bulunurken, ekstrak içeren çorbalarda hiç saptanmamıstır.; Sweet marjoram (Origanum majorana L.), Sütçüler oregano (Origanum minutiflorum O. Schwarz & P. H. Davis), Turkish oregano (Origanum onites L.), Syrian oregano (Origanum syriacum L. var. bevanii (Holmes) Ietswaart), ?stanbul oregano (Origanum vulgare L. subsp. hirtum (Link) Ietswaart), Anatolia sage (Salvia fruticosa Mill.), cuneate Turkish savory (Satureja cuneifolia Ten.), summer savory (Satureja hortensis L.), black savory (Satureja thymbra L.), black thyme (Thymbra spicata L.var. spicata L.) and Spanish oregano (Coridothymus capitatus (L.) Reichb. Fil.) collected from Antalya, Çanakkale, Eskisehir, Isparta and Mersin locations were used as experimental material. Nine different extracts of herbs and spices were extracted with five different solvent mixtures using such as methanol, acetone, water and acetic acid by Soxhlet and ultrasonicated bath. Phenolic contents, antioxidant and antibacterial effects of extracts obtained were determined. ii Applications of extraction were compared with itself, the ability of apparatus and solvent mixture used were investigated to isolate the main components effectively. In addition, extracts had the highest antioxidant and antibacterial properties were evaluated antioxidant effects in virgin olive oil against Butylated hydroxyanisole (BHA) and Butylated hydroxytoluene (BHT), and antibacterial properties soup with chicken against E. coli O157:H7. Peroxide value, acid value, UV specific absorbance value and hexanal and pentanal, volatile secondary oxidation products were determined to evaluate oxidation in virgin olive oil at days of 0, 7, 14, 21 ve 28th. Bacteria in soup with extract and control were counted at the days of 0 and 18th to determine the antibacterial effect against E. coli O157:H7. Yields (%) of extracts extracted with Soxhlet had more value than extracted with ultrasonicated bath. While the means of extract yield (%) were ranged from 7.59 to 54.52, the means of extract obtained with ultrasonicated bath were determined between 4.22 and 26.36. While the solvent mixture of methanol:water:acetic acid was found the best, followed it aceton:water:acetic acid mixture, methanol:aceton:water:acetic acid mixture and water:acetic acid mixture, respectively. Rosmarinic acid, the major component of extracts, changed between 576.96 and 4581.56 mg/100 g dry herb. Applications, including solvent mixtures and apparatus, extracted the highest rosmarinic acid showed differences according to species. Soxhlet extraction methods was determined the best application extracted rosmarinic acid from all species except Syrian oregano. Similarly, phenolic contents were changed according to herb species used and applications used. The highest total phenolic content of extracts were found between 71.13 and 198.93 mg GAE/g extract and it was found that values had differences according to species and applications. In addition, extracts extracted with ultrasonicated bath were determined to have higher total phenolic content. Total flavonol content of extracts also showed differences according to applications and the highest values were found as between 568.32 and 1600.85 Fg RE/ g extract. The highest antiradical activity and antioxidant capacity values were found in S2 application of black savory sample (IC50=388.24 Fg/ml) and U3 application of Turkish oregano (161.71 mg AAE/ g extract), respectively. There were found statistically important differences among iii species and application used extraction according to both antiradical activity and antioxidant capacity. Peroxide value and UV specific absorbance value in olive oil including BHT and, Turkish oregano, black savory extracts were determined lower than in olive oil including BHA and control. In addition acid value was also determined lower in olive oil including BHA, BHT and, Turkish oregano, black savory extracts than control. Altough hexanal were not found any sample, pentanal was found only 21th (0.59 ppb) and 28th (0.95 ppb) days of control. According to antibacterial effect results, it was determined that antibacterial effect increased with increasing the extract doses. Effectiveness of doses were found as % 10>%5>%2.5>%1, respectively. All the extracts had antibacterial activity against the microorganisms used in the assay except one. Only Anatolia sage extracts were found to have no antibacterial activity against the K. pneumoniae. The most sensitive bacteria against all extracts were found as M. smegmatis, B. subtilis and B. cereus, the most resistant bacteria against all extracts were also E. coli O157:H7, K. pneumoniae, S. aureus and Y. enterocolitica. Applications of U3 and S3 were determined to have the most antibacterial effect against majority of bacteria. E. coli O157:H7 was counted in soup including extracts and control samples at 0 and 18th days to determine the antibacterial effect. While the bacteria were counted as 8.3x106 at the first hour, it was established as 2.2x1010 in control at 18th hour and no bacteria in soup including extracts.
2007-06-19T00:00:00ZGüney Anadolu'da yetişen bazı yağlı zeytin çeşitlerinin ve yağlarının fiziksel ve biyokimyasal özellikleri üzerine lokasyon ve hasat zamanının etkisi
http://hdl.handle.net/123456789/8241
Güney Anadolu'da yetişen bazı yağlı zeytin çeşitlerinin ve yağlarının fiziksel ve biyokimyasal özellikleri üzerine lokasyon ve hasat zamanının etkisi
Arslan, Derya
Türkiye'nin Güney Anadolu bölgesinde yer alan çeşitli lokasyonlardan (Alanya, Antalya, Ceyhan, Osmaniye, Karaman, Silifke, Hatay, Antep, Kilis, Urfa ve Maraş) 2006 ve 2007 yıllarında üç farklı hasat döneminde (1.dönem (15 Eylül- 1 Ekim), 2.dönem (20 Ekim- 1 Kasım), 3.dönem (20 Kasım- 10 Aralık)) temin edilen Ayvalık, Gemlik, Kilis yağlık ve Sarıulak çeşidi zeytinlerin ve bunlara ait zeytin yağlarının bazı fiziksel ve biyokimyasal özellikleri belirlenmiştir. Zeytin meyve ve yağlarında başlıca fenolik bileşenler (oleuropein, hidroksitirozol ve 4-hidroksifenil asetik asit) tespit edilmiştir. Meyvelerde organik asit olarak en yüksek miktarda sitrik asit belirlenmiştir. Zeytin meyvelerinde olgunlaşma ilerledikçe tane boyut ölçüleri ve ağırlıklarında önemli bir değişim olmazken, protein, kül, selüloz, kurumadde ve yağ içeriği yükselmiş, organik asit içeriği ise düşmüştür. Olgun zeytinlerden elde edilen zeytin yağlarında peroksit sayısı, serbest asitlik, sabunlaşmayan madde, linoleik asit değerleri artmış, klorofil, karotenoit ve oleik asit oranının düştüğü tespit edilmiştir. Zeytinlerin olgunluk seviyelerinin artmasıyla zeytin meyve ve yağlarında toplam fenolik madde, antioksidan aktivite, radikal tutucu etki ve fenolik bileşenlerin konsantrasyonunun azaldığı görülmüştür. Fenolik bileşen oranı olgunlaşma indeksi 2-5 olduğu zaman, yani Kasım ayında daha yüksek seviyede bulunmuştur.; The physical and biochemical characteristics of the olive fruits and the oils of Ayvalık, Gemlik, Kilis yağlık and Sarıulak varieties obtained from several locations (Alanya, Antalya, Ceyhan, Osmaniye, Karaman, Silifke, Hatay, Antep, Kilis, Urfa and Maraş) of South Anatolia in Turkey, at three different harvest times (1st harvest time (September 15th- October 1st), 2nd harvest time (October 20th- November 1st), 3rd harvest time, (November 20th-December 10th)) in years of 2006 and 2007. Oleuropein, hydroxytyrosol and 4-hydroxyphenylacetic acid were the main phenolic compounds in both fruit and oil samples. Citric acid was the dominant organic acid in the olive fruits. While fruit size and weight did not present significant differences during ripening, protein, ash, crude fiber, dry matter and oil content of the fruits increased and the organic acids decreased. The olive oils which were extracted from ripened fruits showed higher peroxide value, free fatty acids, unsaponifiable matter, linoleic acid and lower chlorophyll, carotenoids and oleic acid ratios. As harvest time and ripening progresses, total phenolic, antioxidative activitiy, radical scavenging effect and the concentrations of phenolic compounds in the olive fruit and the oil decreased. The phenolic compounds were present at higher levels in fruits at the ripening stages of 2-5 which generally corresponds to November.
2009-01-01T00:00:00ZSığır, koyun ve keçi yağlarının fiziksel, kimyasal ve teknolojik özellikleri üzerine ambalaj şekli ve depolama süresinin etkisi
http://hdl.handle.net/123456789/8199
Sığır, koyun ve keçi yağlarının fiziksel, kimyasal ve teknolojik özellikleri üzerine ambalaj şekli ve depolama süresinin etkisi
Yılmaz, Mustafa Tahsin
Bu araştırmada sığır'dan (Bos taurus, Holstein ırkı, 36 aylık, erkek) üç (kabuk, don, çöz), koyun'dan (Ovis aries, Akkaraman ırkı, 48 aylık, erkek) dört (kabuk, don, çöz, kuyruk) ve keçi'den de (Capra hircus, Kıl keçisi ırkı, 30 aylık, erkek) üç (kabuk, don, çöz) olmak üzere toplam 10 çeşit yağ dokusu ve bu yağ dokularından ekstrakte edilen yağ çeşitlerinin çeşitli fiziksel, kimyasal ve teknolojik özellikleri ile bu özelliklerin bazıları üzerine farklı ambalaj şekli ve farklı depolama sürelerinin etkileri incelenmiştir. Bu amaçla, yağ dokusu çeşitleri ve bu dokulardan ekstrakte edilen yağ çeşitlerinde yapılan analizler, iki farklı aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk aşamada yağ dokusu ve yağ çeşitlerinde; toplam (%) su, yağ ve toplam azotlu madde miktarları, yağ randımanı ve enerji değerlerinin belirlenmesi gibi analizler ile, yağ çeşitlerinde yağ asidi kompozisyonu (YAK) ve diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC) değerlerinin belirlenmesi gibi enstrümental analizler gerçekleştirilmiştir. Sonraki aşamada ise yağ dokuları; file torba veya vakum ambalaj ile ambalajlandıktan sonra 18 hafta süre ile depolanmış, bu dokularda ve ekstraktre edilen yağ çeşitlerinde, TBA (thiobarbitürik asit) değeri, serbest yağ asitliği (SYA), sabunlaşma sayısı (SS), iyot sayısı (IS), erime noktası (EN) ve renk (L*, a* ve b*) değerlerindeki depolama süresine bağlı olarak meydana gelen değişimler 0., 6., 12. ve 18. haftalarda incelenmiştir. Yağ doku çeşitlerinin ortalama su içeriklerinin % 6.72-32.02, toplam yağ içeriklerinin % 67.7-96.7, toplam azotlu bileşen içeriklerinin % 0.76-3.80 ve randıman değerlerinin % 52.0-87.6 arasında değiştiği belirlenmiştir. Yağ çeşitlerinin verdikleri ortalama enerji değerleri 925.2-983.8 kcal/100 g olarak tespit edilmiştir. En yüksek toplam doymamış yağ asidi içeriğine sahip olan yağların genellikle kabuk yağları olduğu, en yüksek toplam doymuş yağ asidi içeriğine sahip olan yağların ise don ve çöz yağları olduğu belirlenmiştir. DSC analizleri sonucunda, herbir yağ çeşidi için 2 adet kristalizasyon ve 2 adet de erime piki tespit edilmiştir. Yağ dokusu çeşitlerinin ortalama TBA değerlerinin 0.20-0.51 mg malonaldehit/kg arasında değiştiği belirlenmiştir.SYA değerlerinin % 0.46-2.50 arasında değiştiği saptanmıştır. SS değerlerinin 189.0-205.9 mg KOH/g yağ arasında değiştiği tespit edilmiştir. Ortalama IS değerlerinin 31.55-54.40 g/100g yağ arasında olduğu belirlenmiştir. EN değerlerinin 29.66-49.24 ºC arasında değiştiği tespit edilmiştir. L*, a* ve b* değerlerinin ise sırasıyla 77.62-84.65, 0.97-3.30 ve 6.05-8.82 arasında değiştiği belirlenmiştir. Ambalajlama şeklinin sadece L* ve b* değerleri üzerine etkili olduğu ve file torba ile ambalajlanmış yağ dokusu örneklerinin L* ve b* değerlerinin, vakum ambalajlı yağ dokusu örneklerininkine kıyasla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Depolama süresine bağlı olarak, EN noktası hariç diğer tüm parametrelerde önemli değişimlerin meydana geldiği gözlenmiştir. Elde edilen bu verilere dayanarak, kabuk ve kuyruk yağlarının beslenme açısından daha uygun yağlar oldukları, don ve çöz yağlarının ise belirli oranlarda daha çok ileri derecede işlemeye tabi tutulan gıda formülasyonlarında ve diğer endüstriyel ürünlerde kullanımının daha yerinde olacağı sonucuna varılmıştır.; In this research; three fat tissues (subcutaneous, tallow and intestinal) from cattle (Bos taurus, Holstein, 36 months of age, male), four fat tissues (subcutaneous, tallow, intestinal and tail) from sheep (Ovis aries, Akkaraman, 48 months of age, male) and three fat tissues (subcutaneous, tallow and intestinal) from goat (Capra hircus, Kıl keçisi, 30 months of age, male) as a total of 10 types of fat tissues were used as the experimental materials. Various physical, chemical and technologic properties of these fat tissues and fats extracted from these tissues and the effects of different packaging forms and storage times on some of these properties were investigated. The analyses conducted on the fat tissues and the extracted fats were carried out in two stages. In the first stage, energy values and proximate composition such as % moisture, fat, and nitrogenous components, fat yield as well as fatty acid composition and diffential scanning calorimetry (DSC) values of the fat tissues and extracted fats were determined. In the next step, fat tissues were packed with either netting bags or vacuum packed with laminated plastic bags and stored for 18 weeks and then, the alterations in TBA, free fatty acidity (FFA), saponification number (SN), iodine number (IN), melting point (MP) and color (L*, a* ve b*) values of the fat tissues and fats were determined in the 0th, 6th, 12th and 18th weeks of the storage period. Mean moisture, total fat, total nitrogenous contents and fat yield values of fat tissue types were determined to range between 6.72-32.02 %, 67.7-96.7 %, 0.76-3.80 % and 52.0-87.6 %, respectively. Mean energy values were determined to range between 925.2-983.8 kcal/100 g. Subcutaneous fats had generally the highest total unsaturated fatty acid content; however, tallow and intestinal fats had the highest total saturated fatty acid content. 2 crystallization and 2 melting peaks were detected by DSC analyses for each animal fat type. Mean TBA values of fat tissue types were determined to range between 0.20-0.51 mg malonaldehyde/kg. The FFA values of fat types were determined to range between 0.46-2.50 %. Mean SN values of fat types were established to range between 189.0-205.9 mg KOH/g fat. Mean IN values of fat types were detected to range between 31.55-54.40 g/100 g fat. MP values were determined to range between 29.66-49.24 ºC. L*, a* and b* values were established to range between 77.62-84.65, 0.97-3.30 and 6.05-8.82, respectively. It was determined that packaging type affected only the L* and b* values and these values of fat tissue samples packed with netting bags were established to be higher than those of the fat tissue samples packed with plastic bags for vacuum packing. Except for MP value, the remaining parameter values were observed to occur significant changes depending on the storage period. Based on these results obtained in this research, it was concluded that the subcutaneous and tail fats were more appropriate in respect of the human nutrition aspect; on the other hand, tallow and subcutaneous fats would be more suitable for incorporation into further processed food formulations at some proportions and other industrial products.
2009-01-01T00:00:00Z