2011, Sayı 30
http://hdl.handle.net/123456789/13591
2024-03-28T12:57:04ZSultan III. Selim’in, 18. yüzyıl Osmanlı/Türk müziğine, teorisine ve nota yazım biçiminin gelişimine katkıları
http://hdl.handle.net/123456789/13788
Sultan III. Selim’in, 18. yüzyıl Osmanlı/Türk müziğine, teorisine ve nota yazım biçiminin gelişimine katkıları
Karakaya, Oğuz
Osmanlı padişahlarının devlet yönetimi ile ilgilenmelerinin yanında sanatla da yakından ilgilendiği
bilinmektedir. Padişahların büyük bir çoğunluğu, sanatın müzik, resim, yazı ve edebiyat
gibi alanlarında çok sayıda eserler vermiştir. Burada, müzik alanının ağırlıklı olarak ele
alındığı söylenebilir. Müzik sanatı ile daha yakından ilgilenen Osmanlı padişahları içinde de
akla ilk gelen isimler, başta Sultan III. Selim olmak üzere, Sultan II. Mahmud, Sultan II.
Bayezid ve Sultan Abdülmecid (Batı müziği) sayılabilir. Bu isimlerden Sultan III. Selim’in
Osmanlı/Türk müziği tarihindeki yeri daha önemli bir tutar. Sultan III. Selim, icracı ve besteci
olarak çok sayıda eser vermenin yanında, dönemin müzik âlimlerine / üstatlarına ve sanatçılarına,
yeni çalışmalar ortaya koymaları konusunda telkinlerde bulunmuş ve bu yönlendirmeler
sonucunda Osmanlı/Türk müziğinin teorik ve uygulamalı alanlarına ışık tutacak önemli
kaynakların günümüze ulaşmasında etkili olmuştur.
Bu çalışmada; Sultan III. Selim’in sanatçılık yönü, eserleri, himâyesine alarak müziğimize
kazandırdığı besteci ve icracılar, dönemin müzik âlimlerine / üstatlarına hazırlatılan kaynaklar
ve eserler ele alınmıştır. Bu araştırma ile; Sultan III. Selim’in, gerek icracı ve besteci olarak
gerekse yazılı kaynakların ortaya çıkmasını sağlayarak 18. yüzyıl Osmanlı/Türk müziğindeki
yerinin ve öneminin vurgulanması amaçlanmıştır.; Ottoman sultans are known to be very interested in art besides having concern on the state government. A clear majority of the sultans produced numerous works in the fields of art such
as music, painting, writing and literature. At this point, it can be said that music is mainly
discussed. Among the Ottoman Sultans who were closely interested in the art of music, we can
mention about Sultan Selim the Third, Sultan Mahmut the Second, Sultan Bayezit the Second
and Sultan Abdulmecid (western music). Of those names, Sultan Selim the Third has a more
important place in the history of Ottoman/Turkish music. Besides giving numerous works as a
performer and composer, Sultan Selim the Third inculcated music scholars and masters of the
period to give new products and he has been effective in the transportation of important
sources that will enlighten the theoretic and applied fields of Ottoman/Turkish
music through these directives.
In this study; the artistic features of Sultan Selim the Third, his works, the sources and
works that produced by the music scholars and masters of the period whom were provided
through patronizing them were dealt with. Through this study; it was aimed to stress the place
and importance of Sultan Selim the Third in Ottoman/Turkish music of the eighteenth century
through performer and composer aspects of
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/549
2011-01-01T00:00:00ZDede Efendi’nin Sabâ Âyîn-î Şerîfî’nin makam, geçki, çeşni analizi
http://hdl.handle.net/123456789/13787
Dede Efendi’nin Sabâ Âyîn-î Şerîfî’nin makam, geçki, çeşni analizi
İrden, Sühan
Bu araştırma, Klasik Türk Mûsıkîsi’nin Dinî mûsıkî alanında, Mevlevî Âyîn-î Şerîfî
formunda, Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi tarafından bestelenen Sabâ Âyîn-î Şerîfî’nin;
makam, geçki, çeşnileri açısından incelenmesini amaçlamaktadır. Mevlevi Âyîn-i Şerîfî formu
analizinin nasıl yapılacağına dair kapsamlı bir kaynak bulunmadığı için yeni bir metot geliştirilmiş,
metotla ilgili bilgilere değinilmiş ve Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi’nin Sabâ Âyînî
Şerîfî makam, geçki, çeşnileri açısından incelenmiştir. Bu araştırma, incelenen eserin sonuçlarına
göre Mevlevî Âyîn-î Şerîfî formunda makam, geçki, çeşni analizinin standartlaşmasına
kaynak olacak niteliktedir. Böylece bestelenmiş bütün âyînlerin incelemelerinde de kullanıldığı
zaman âyînlerin anlaşılmasında kolaylık sağlayacağı düşünülmektedir.; The aim of this research is to study the maqam, transition and the taste of the in the form of
Sabâ Âyîn-î Şerîf composed by Hammâmîzâde İsmâil Dede Efendi in the form of Mevlevî
Âyîn-i Şerîf. Since there is no extensive resurce to show how to analyze Mevlevî Âyîn-i, a new
method has been developed and after the information related to method had been mentioned, the
maqam, transition and the taste of Sabâ Âyîn-î Şerîf composed by Hammâmîzâde İsmâil Dede
Efendi was studied. This study has the features that can be the resource of the analyze
standardization of the maqam, transition and taste in the form of Mevlevî Âyîn-i Şerîf
according to the results of the work studied. Thus, when it is used in the analyzis of all other
composed âyîns, we suggest that it will also make it easy to understand the “âyîns”.
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/547
2011-01-01T00:00:00ZTelevizyon haberlerinde söylem -29 Mart 2009 yerel seçimleri örneği-
http://hdl.handle.net/123456789/13786
Televizyon haberlerinde söylem -29 Mart 2009 yerel seçimleri örneği-
Şeker, N. Tülay; Şeker, Mustafa
Bu çalışmada 29 Mart 2009 Yerel Seçim sürecinde televizyon kanallarının haberlerinde ürettikleri
söylem incelenmiştir. Çalışmanın uygulama kısmı, seçim propaganda yasaklarının başlamasından
önceki hafta olan 12-18 Mart 2009 tarihleri arasındaki seçim haberleriyle sınırlı
tutulmuştur. Kanal D, Samanyolu TV ve NTV kanallarının ana haber bültenlerini esas alan
çalışmada, seçim propaganda haberleri aktarılırken kurulan söylem analiz edilmiştir. Çalışmada
kanalların ideolojik yanlılıklarının ürettikleri haberlerin söylemine yansımaları tespit
edilmeye çalışılmıştır.
Çalışmadan elde edilen bulgular, Kanal D’nin haberlerinde AKP ile ilgili haberleri olumsuzlayan
bir söylemle aktardığını ortaya koymuştur. Buna karşılık kanalın CHP ve MHP ile ilgili
haberleri, haberin aktörlerinin söylemine paralel olarak yeniden ürettiği gözlemlenmiştir. Samanyolu
TV (STV)’de ise Kanal D’nin tersi bir söylemle haberlerin aktarıldığı bulgulanmıştır.
STV’nin, AKP’yle ilgili haberlerde, kaynağın söylemini destekleyen ve güçlendiren anlamlar
ürettiği saptanmıştır. Kanalın muhalefet partileri ve özellikle de CHP’yle ilgili haberleri olumsuzlayan
bir söylemle aktardığı görülmüştür. Haber kanalı kimliğine sahip NTV’nin ise siyasi
partilere eşit yaklaştığı ve herhangi bir söylemi güçlendirmeye yönelik bir çaba içerisinde
olmadığı bulgulanmıştır.; In this study, the discourse which produced by TV channels in their news in the period of 29
March 2009 Local Elections was analyzed. The examination part of the study includes news
presented between dates of 12-18 March before the starting of election restrictions. Channel D,
Samanyolu TV, NTV were selected as sampling and the discourse produced in the news as a
political propaganda vehicle was analyzed. In the study, news discourse which was produced by reflection of ideological biases of channels was analyzed in order to make clear.
Findings obtained from the study shows that Channel D transfers news about AKP in the
forms of negative discourse structures. Whereas, it was observed that news about CHP and
MHP were produced in the compatible forms of discourse declared by definers of the news.
Samanyolu TV transferred its news about AKP in the forms of positive discourse structures.
News about AKP transferred by Samanyolu TV was formed to support explanations of news
sources. It was found that Samanyolu TV used negative discourse structures in order to transfer
or present the news about opposition parties especially CHP. With the identity of being an
objective news channel, NTV could not try to transfer of reflect news about the parties in
negative or positive discourse structures and also it was observed that the channel did not try
to strengthen news discourse in terms of negativity or positivity.
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/546
2011-01-01T00:00:00ZTürkiye’de başörtüsü sorunu ve yazılı medyada sunumu
http://hdl.handle.net/123456789/13785
Türkiye’de başörtüsü sorunu ve yazılı medyada sunumu
Toruk, İbrahim
Türkiye’de başörtüsü (türban) sorunu yıllardır üstünde tartışılan bir konu olmuştur.
Milyonlarca insanı ilgilendiren bu konuda yıllardır medyada yayınlar yapılmakta fakat çözüm
aşamasında bir sonuca varılamamaktadır. Tartışmalar ideloji, hayat tarzı, laiklik ve sistem
yönünden ele alınınca da taraflar arasında sürekli bir şüpheyi de içinde barındırmaktadır . Son
zamanlarda 12 Eylül 2010 tarihli Anayasa değişiklik referandumu ve haziran 2011
seçimlerinden sonra yeni bir Anayasa yapılması konusunda beklentiler artmıştır. Zaten siyasi
partilerde bu konuda uzlaşmış gibi görünmektedirler. Türkiye’de referendum sonrasında
başörtüsü konusunda yaygın medyada yapılan haber ve köşe yazılarının konu edildiği bu
çalışmada ayrıca 570 vatandaşla anket yapılmıştır. Anketler sonucunda vatandaşın özellikle
yüksek öğretimde başörtüsü yasağının serbest bırakılmasını istediği sonucuna ulaşılmıştır.
Gazetelerin yayınlarına uygulanan içerik analizi incelenmeleri ortaya koymuştur ki, yasağın
en ateşli savunucusu gazetelerin bile özellikle üniversitelerde başörtüsü yasağı konusunda
daha ılımlı oldukları belirlenmiştir.; The headscarf (turban) problem has been for decades an issue of debate in Turkey. As an issue
involving millions of people, it is consistently on high demand on the media, which however,
does not much help for an ultimate solution. As the debate is pursued with approaches of
ideology, life style, secularity and system mindsets, suspicion continues to reign between the
parties. After the September 12, 2010 Referendum for Constitutional Change, expectations
have risen that an entirely new constitution could be possible after the June 2011 elections.
Anyway, the political parties seem ready for a compromise in this matter. The subject of this
study is the news and article coverage on the head scarf issue in the mainstream media,
supported with a survey on 570 participants. The survey indicates that the majority of the participants wanted the headscarf ban lifted, particularly at higher education. The content
analysis of the newspapers also showed that even the fiercest supporters of the ban in the
newspapers appeared now more moderate in relation to the headscarf ban.
Url: http://sutad.selcuk.edu.tr/sutad/article/view/544
2011-01-01T00:00:00Z