2010, Cilt 25, Sayı 2
http://hdl.handle.net/123456789/12289
2024-03-28T12:15:26ZSille, bir koruma geliştirme planı ve sonrası
http://hdl.handle.net/123456789/11975
Sille, bir koruma geliştirme planı ve sonrası
Erdem, Rahmi; Yıldırım, Hami; Çiftçi, Çiğdem; Dülgerler, Osman Nuri; Çıbıkdiken, Ali Osman; Levend, Sinan; Erdoğan, Abdullah
Sille, kimine göre bir Rum köyü, kimine göre Anadolu’nun ortasında hem Rumların, hem
Türklerin Ortodoks Hristiyan ve Müslüman olarak birlikte yaşamış oldukları, tarihi çok eskilere
dayanan bir Anadolu yerleşmesidir. 19. Yüzyılın sonlarına kadar önemli bir merkez olduğu bilinen
Sille’nin, bu yüzyılın sonuna doğru yaşamaya başladığı bir gerileme dönemi hızını Lozan’la birlikte
gerçekleşen Mübadele sonrası iyice arttırmış ve 21. Yüzyıla uzanabilmiştir. 2001 yılında onaylanan
Koruma Amaçlı İmar Planı (KAİP) ile eskisi kadar olmasa da yavaş yavaş artan ilgi, turizm olgusunun
isteklendirmesi ve koruma uygulamasında yaşanan olumlu süreç (2004 sonrası) Sille’de bir
hareketlenmeye yol açmıştır. Bu çalışma, Sille KAİP öncesi yapılan araştırmalar ve alınan plan
kararlarını incelerken, plan onayını izleyen 10 yıllık süreçte yaşananlar çerçevesinde ülkemizdeki
koruma uygulamasının Sille örneğinden hareketle bir fotoğrafını çekmeye çalışmaktadır.; Sille, which for some people it is a Byzantium village, for some other it is a Central
Anatolian settlement dated to very old periods, where either Byzantines or Turks, as being Orthodox
Christian and Muslim, lived together. Sille, which is known a very important centre up to the end of 19
Century, fell into a declining period at the end of that century, and accelerated its speed during the Post
Exchanging period realized together with Lozan Agreement, and reached to the 21 Century. A slowly
increasing interest, being not much as in old times, by Conservation Development Plan (CDP),
providing tourism attraction, and the positive process experienced during conservation implementations
(after 2004) have led to a significant activities in Sille. In this study, starting with the Sille case, it is tried
to take the picture of conservation implementations in Turkey within the framework experienced during
the period of 10 years after the approval of the plan, by examining the investigations carried out before
CDP and the plan decisions taken.
URL: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/179
2010-01-01T00:00:00ZMetakaolin kullanımının harçların mekanik özellikleri üzerine etkisi
http://hdl.handle.net/123456789/11974
Metakaolin kullanımının harçların mekanik özellikleri üzerine etkisi
Yazıcı, Şemsi; Anuk, Didem; Arel, Hasan Şahan
Bu çalışmada değişik oranlarda metakaolin içeren çimento harçların basınç ve eğilme
dayanımlarına zamanın ve değişik hızlandırılmış kür yöntemlerinin etkisi incelenmiştir. Bu amaçla %5,
%10, %15 ve %20 oranlarında metakaolin ağırlıkça çimento ile yer değiştirilerek 5 farklı harç karışımı
tasarlanmıştır. Harç karışımlarında agrega/bağlayıcı madde/su oranları ağırlıkça 3/1/0.5 olarak
oluşturulmuştur. Karışımlarda kırma kireçtaşı esaslı 0‐5 mm boyutlarındaki ince agrega kullanılmıştır.
Üretilen harçlardan 40/40/160 mm boyutlu prizmatik örnekler hazırlanmıştır. Hazırlanan örneklerin 1, 3,
7, 28, 56, 90 ve 180 günlük basınç ve eğilme dayanımları standart kür işleminden sonra saptanmıştır.
Ayrıca üretilen harçlardan hazırlanan örnekler 35 oC ılık su kürüne, 80 oC de kaynar su kürüne ve otojen
küre de tabi tutularak hızlandırılmış dayanımları belirlenmiştir. Çimento yerine metakaolin kullanılan
harçlarda en yüksek basınç ve eğilme dayanımları %15 metakaolin kullanılan harçlarda elde edilmiştir.
Yapılan çalışmalar sonucunda metakaolinin üretilen harçların erken yaşlarda basınç ve eğilme
dayanımlarına katkısının da olduğu görülmüştür. Ayrıca hızlandırılmış kür işlemleri ile sadece portland
çimentosu içeren kontrol harcının değişik oranlarda metakaolin içeren harçlardan daha etkin olarak
erken dayanım kazandığı da anlaşılmıştır.; In this study, the effects of different replacement of cement by metakaolin (MK) on
compressive and flexural strength and different accelerated curing methods of mortars were
investigated. For this purpose, MK replacement 5%, 10%, 15% and 20% by weight of cement, 5 different
mortar mixtures were designed. Mortar mixtures, aggregate/binder/water ratio by weight as 3/1/0.5
formed. Size of 0‐5 mm limestone used as fine aggregate in mortar mixtures. 40/40/160 mm‐sized
prismatic specimens were prepared. The prepared samples 1, 3, 7, 28, 56, 90 and 180‐day compressive
and flexural strengths were determined after the standard cure. In addition, samples of 35 ° C warm
water cure, 80 ° C, boiling water cure, and autogenous cure were subjected to accelerated strength
determined. Mortar containing 15% MK replacements showed maximum compressive and flexural
strength. Based on the results obtained from this study, mortars produced with MK, at an early age was
also the contribution of compressive and flexural strength. In addition, with accelerated curing processes
containing only portland cement control mortar containing incorporating different proportions of
metakaolin also gained early strength is understood as more effective.
URL: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/178
2010-01-01T00:00:00ZKonya II. Organize Sanayi Bölgesinde sülfatlı su içeren zeminlerde oluşturulan betonarme kazıklarda beton taşıma gücüne sülfatın etkisi
http://hdl.handle.net/123456789/11973
Konya II. Organize Sanayi Bölgesinde sülfatlı su içeren zeminlerde oluşturulan betonarme kazıklarda beton taşıma gücüne sülfatın etkisi
Yıldız, Mustafa; Ürün, Elvan
Betonarme yapısal elemanlar deniz ortamlarında veya sülfatlı su içeren zeminlere yerleştirildiği
zaman sülfat iyonunun varlığı bu tür elemanlarda bozulmalara neden olur. Türkiye’de İç Anadolu’nun
güneyinde Konya’dan başlayan Kayseri, Sivas, Erzurum üzerinden Iğdır ilinin iç kesimlerine kadar
uzanan sülfatlı bir hat mevcuttur. Konya II. Organize sanayi Bölgesinde jips içerikli ve yer altı suyunda
bol miktarda sülfat bulunan kil zeminler üzerine inşa edilen çok katlı yapılarda taban basıncına bağlı
olarak üstteki kil zemin tabakalarının zayıf taşıma gücünden dolayı yapı yükleri, kazıklı temel
vasıtasıyla genelde 22 metre derinlikteki sert kil veya çakıl tabakalarına oturtulmaktadır. Yer altı su
seviyesi 6‐9 m derinlikte olup imal edilen kazıklar sülfat içerikli su içerisinde kalmakta ve beton bu su
içerisinde prizini almaktadır. Bu çalışmada Portland ve Yüksek fırın cüruflu çimento kullanarak
mevcut yer altı suyu koşullarında ve uzun dönemde kazıklarda beton taşıma gücünde ne tür değişiklik
olacağı araştırılmıştır. Betonun sülfata dayanımı ile ilgili günümüzde yapılan çalışmaların
çoğunluğunda, prizini almış ve mukavemetini kazanmış betonun sülfatlı sulara dayanımı araştırılmıştır.
Sülfatlı su içeren zeminlerde oluşturulan betonarme kazıklarda ise beton prizini sülfatlı ortamda
almaktadır. Yapılan çalışmada bu şekildeki bir ortamda portland çimentosundan ve yüksek fırın
cüruflu çimentodan oluşturulan beton numunelerinde önemli mukavemet kayıpları olmuştur. ; Structural reinforced concrete members deteriorate, when they are used in marine
environments or placed inside the soils involving sulfated water. In Turkey, a sulfated soil line
beginning from the Central Anatolia (South of Konya City) and lying on the line of Kayseri, Sivas and
Erzurum cities ends at the inner parts of Iğdır. The structural loads of the multi‐storey buildings
constructed in Konya 2nd Organized Industrial Region were transferred to the soil layers of hard clay and
gravel using the pile foundation system of 22 m deep due to the weak load carrying capacity of the
upper soil layers involving gypsum and large amount of sulfate. Since the groundwater level was at
about 6‐9 m depth, the concrete of the constructed piles completed its setting period inside the sulfated
water. In this study, Portland Cement and Blast Furnace Cement were used to determine the variations
of the bearing capacity of concrete for the piles under groundwater conditions in a long period of time.
Most of the recent studies performed on the resistance of concrete against sulfate were applied on the
concrete specimens that have completed their setting periods and gained their strengths. However,
concrete completed its setting period inside the sulfated medium for the cases where the reinforced
concrete piles were constructed on the soils involving sulfated water. This study showed that theconcrete specimens produced under aforementioned conditions using Portland Cement and Blast
Furnace Cement had considerable strength losses.
URL: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/177
2010-01-01T00:00:00Z