2011, Cilt 6, Sayı 4
http://hdl.handle.net/123456789/11323
2024-03-28T18:29:03Zİletişim Meslek Lisesi öğrencilerinin empatik iletişim beceri düzeylerinin incelenmesi (Ankara il örneği)
http://hdl.handle.net/123456789/12307
İletişim Meslek Lisesi öğrencilerinin empatik iletişim beceri düzeylerinin incelenmesi (Ankara il örneği)
Karcı, Yasemin
Empati, kişilerarası ilişkilere etki eden çok önemli bir öğedir. Empatik beceriye sahip bireyler,
çevresinde bulunan insanların duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlar ve paylaşırlar. Empatik
beceri hem bireysel, hem de toplumsal düzeyde yaşamımızı olumlu olarak etkiler.
Çalışma, Ankara ilinde üç iletişim meslek lisesinde öğrenim gören öğrencilerin empatik iletişim
beceri düzeylerinin sosyo-demografik değişkenler açısından incelenmesi amacıyla yapılmıştır.
Araştırma evrenini, 2009-2010 eğitim-öğretim yılı güz döneminde Ankara il merkezinde bulunan
üç iletişim meslek lisesinde öğrenim gören toplam 526 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada,
kişisel bilgi formu ve beşli likert tipi 45 sorudan oluşan İletişim Becerileri Envanteri kullanılmıştır.
Elde edilen verilerin analizi, SPSS 11,5 programı kullanılarak yapılmıştır. Varsayımların testi,
verilerin parametrik test varsayımlarını sağlaması nedeni ile iki grup karşılaştırmalarında bağımsız
iki grup ortalama karşılaştırma t–testi, ikiden fazla grup ortalaması karşılaştırmalarında ise
tek yönlü varyans analiz testi ile gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre; öğrencilerin
empatik iletişim becerileri, cinsiyete göre anlamlı bir farklılık gösterirken, babanın eğitim durumu,
annenin eğitim durumu empatik iletişim beceri puanlarını anlamlı bir biçimde etkilememektedir.; Empathy is a very important constituent affecting the relations between people. Individuals having
empathic skill understand and share the feelings and thoughts of people around them. Empathic
skill affects both our individual and social lives positively.
This study aimed to examine the empathic communication skill levels of three communication high
school students in Ankara in terms of the socio-demographic variables. The research universe is
formed by 526 students studied at three communication high schools in Ankara Province Center in
autumn semester, 2009-2010. In the research, personal information form and Communication
Skills Inventory taking from 45 questions with five fold Likert scale were used. The datum was
analyzed by using SPSS 11,5 programme. The assumptions’ test was practiced by using the independence
two groups average comparison t-test in the comparisons of two groups and, however
using one-sided variance analysis test in the comparisons of the average of groups more than two.
According to the research findings, while showing a meaningful difference according to sex, empathic
communication skills’ scores aren’t be affected meaningfully by the parent’s education.
Url: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000089
2011-01-01T00:00:00ZTelevizyon ve seçmen ilişkisini yeniden düşünmek: 2009 Yerel Seçimleri’nde izleyici motivasyonları
http://hdl.handle.net/123456789/12306
Televizyon ve seçmen ilişkisini yeniden düşünmek: 2009 Yerel Seçimleri’nde izleyici motivasyonları
Balcı, Şükrü; Akar, Hüsamettin; Ayhan, Bünyamin
Yarım yüzyıla yaklaşan bir zamandır hayatımızın önemli bir parçasını oluşturan televizyon, diğer
kitle iletişim araçlarıyla kıyaslandığında, insanlara mesajları etkili ve inandırıcı bir şekilde sunan
ve kullanımı için herhangi bir eğitim gerektirmeyen bir araç olma özelliğini korumaktadır. Gerek
görsel ve işitsel unsurları birlikte kullanması; gerekse de sahte bir katılım duygusu yaratması onu
diğer kitle iletişim araçları arasında ön plana çıkarmaktadır. Bireye ulaşmada en etkili araç olarak
görülen televizyon; tüm dünyada hem siyasal adayların hem de seçmenlerin seçim dönemlerinde
yoğun olarak kullandığı bir araçtır. İşte bu çalışmada 29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde
insanların televizyon izleme alışkanlıkları ve motivasyonları araştırılmıştır. Konya merkezde yaşayan
948 katılımcıdan elde edilen verilere göre; insanların televizyon izlemelerinde etkili olan 5
motivasyon belirlenmiştir. Bunlar önem sırasına göre; eğlence-rahatlama, rehberlik, boş zamanları
değerlendirme-kaçış, bilgi arama ve alışkanlık-sosyal etkileşimdir. Katılımcıların yaşı, eğitim
durumu, siyasal bilgilenmede televizyona duyulan güven, seçim döneminde televizyon yayınlarına
verilen önem ve televizyon izleme motivasyonları, televizyon izleme süresini belirleyen temel değişkenler
konumundadır.; Television is an important part of our lives for nearly half a century and compared to other mass
media, it maintains its position by conveying messages effective and persuasive and does not require
any training to use. Using visual and auditory input as well and inducing an artificial sense
of participation, makes it superior to other mass communication means. Being viewed as the most
effective communication tool, television is the media of choice throughout the world during elections
for political candidates and voters as well. This study investigated television viewing habits
and motives during 29 March 2009 local elections. The results obtained from 948 participants
living in Konya city center revealed five motives that were affective on the viewing of television.
These motivations are, in order of importance: (1) relaxation and entertainment, (2) guidance, (3)
pass time and social escape, (4) information seeking and (5) habits and social interaction. Age,
level of education, reliance on television for political information, attached importance to television
programs during elections and television viewing motives have been found as fundamental
predictors to television viewing in this context.
Url: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000081
2011-01-01T00:00:00ZTRT radyo prodüktörlerinin Türkiye’de kamusal radyo programcılığı ve popüler radyo programcılığı üzerine değerlendirmeleri
http://hdl.handle.net/123456789/12305
TRT radyo prodüktörlerinin Türkiye’de kamusal radyo programcılığı ve popüler radyo programcılığı üzerine değerlendirmeleri
Birsen, Özgül; Kayador, Vakur
Bu çalışmada, TRT radyo prodüktörlerinin, TRT geleneği olan klasik radyo yayıncılığı/
programcılığı ile günümüz popüler radyo yayıncılığı/programcılığına ilişkin görüşleri değerlendirilmiştir.
Bu amaç doğrultusunda TRT İstanbul, Ankara, İzmir radyolarında ve Yurtdışı Yayınlarında
görevli 66 kültür ve eğitim yayınları prodüktörüne Ocak-Mayıs 2007 tarihleri arasında
22 sorudan oluşan bir anket uygulanmıştır. Bu amaç doğrultusunda öncelikle kamusal radyo prodüktörlerinin
toplumsal sorumluluk bilincini ne ölçüde benimsedikleri araştırılmış, kamusal iletişim
kurumlarının en ayırt edici özelliklerinden biri olan giriş sınavlarını ve eğitim amaçlı kurs
programlarını nasıl değerlendirdikleri sorgulanmış ve klasik radyo yayıncılığı ile güncel-popüler
radyo yayıncılığına ilişkin düşüncelerini araştıran sorular yöneltilmiştir. Kendilerinin, günümüz
yoğun iletişim ortamında kamusal radyoculuğun, ne ölçüde dinleyicisiyle buluştuğu konusundaki
düşünceleri araştırılmıştır. Çalışmada ayrıca TRT prodüktörlerinin bir güdüleme kaybı yaşayıp
yaşamadıkları anlaşılmaya çalışılmıştır.
Ülkemizdeki kamusal radyo-televizyon kurumu olan TRT bünyesindeki radyo prodüktörlerinin,
toplumsal sorumluluk anlayışından hiçbir biçimde ödün vermedikleri açıkça görülmüştür. Prodüktörler
almış oldukları eğitimi % 60 gibi bir çoğunlukla yeterli bulurken, usta çırak etkileşimini de
yararlı görmektedirler. Dinlenirlik oranlarının düşmesinin güdüleme kaybına yol açtığı dikkat
çeken bir başka bulgudur. Ayrıca bağlı oldukları kurumun, temel işlevlerini yeterince yerine getirdiği
ve radyonun en önemli avantajlarından gereğince yararlanabildiği konularında çok iyimser
olmadıkları belirlenmiştir.; This study evaluated TRT radio producers’ point of view about today’s popular radio broadcasting
and classical radio broadcasting as a TRT tradition. To reach this aim a questionnaire which
contained 22 questions, was applied in January – May 2007 to 66 TRT culture and education
program producers who are appointed at TRT Istanbul, Ankara, Izmir and abroad broadcasting.
In according to this aim questions about how much public radio producers adopt to public responsibility
senses, how they were evaluate entrance examination and education aimed course
programs which are discriminative characteristics of public communication organizations and
their thoughts about actual-popular and classical radio broadcasting asked them. Their thoughts
about how much current public radio broadcasting can reach its audience in this intensive communication
environment were also investigated. It’s tried to understand if public radio producers
are living a motivation lack or not.
It is obviously understood that radio producers of our countries public radio and television organization
TRT, are not compromise public responsibility apprehension. According to 60 % of
producers are given education is sufficient, and expert – apprentice relationship is useful. Another
finding shows that the decreases in listening ratings are creating motivation lack. Producers
mentioned that, they are not optimistic about how much TRT can perform its functions and
how much TRT can take most important advantages of radio.
Url: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000079
2011-01-01T00:00:00ZKaybolan bir program formatı: radyo tiyatrosu
http://hdl.handle.net/123456789/12304
Kaybolan bir program formatı: radyo tiyatrosu
Cankaya, Özden
Radyo Tiyatrosu edebiyat ve tiyatro sanatından beslenen kendine özgü sanatsal bir anlatı formudur.
Radyo tiyatrosu, televizyonun yaygınlaşmadığı dönemlerde, insanlar tarafından beğeniyle
izlenen bir radyo program türüydü (formatıydı).
1940’lı yıllardan itibaren Türkiye’de de radyo tiyatrosu bir devlet kurumu olan TRT radyolarında
yüksek sayıda üretiliyor, yayınlanıyor ve beğeniyle dinleniyordu. Klasik edebiyat yapıtlarından
uyarlamalar yapıldığı gibi, özgün radyo oyunları da yazılıyordu.
Televizyonun Türkiye’de yaygınlaşması ve popüler kültürün topluma egemen olması sonucunda,
radyo tiyatrosunun yazılması, üretimi ve dinlenme oranları çok belirgin bir biçimde düştü.
1949’da İstanbul ve Ankara Radyoları’nda 100’ün üzerinde radyo oyunu prodüksiyonu yapılıp
yayınlanırken, 2000’li yıllarda İstanbul Radyosu’nda bu sayı 10’un altına düşmüştür. Bugün dinsel
kimlikli ticari radyolarda, radyo tiyatrosunun dini öyküler anlatılarak manevi değerler aktarma
aracı olarak kullanıldığı gözlemlenmektedir. Bu tür radyolarda radyo tiyatrosu, tiyatro sanatı
ve edebiyat alanından uzaklaşarak başka bir işlev üstlenmiş durumdadır.
Bu çalışmada, TRT radyoları ve diğer ulusal ticari kanallarda radyo tiyatrosunun giderek kaybolan
ve işlev değiştiren bir program formatı olmasının nedenleri araştırılmıştır. Bu radyo program
türünün Türkiye’de kaybolmakta oluşunun nedenleri dinleyici/radyo tiyatrosu, sanat, edebiyat/
radyo tiyatrosu bağlamında incelenmiştir. Bunun için çeşitli yaş gruplarındaki dinleyicilerle,
radyo tiyatrosu dinleme alışkanlıkları üzerine bir alımlama çalışması yapılmıştır. Çalışmada aynı
zamanda radyo oyun yazarlarıyla da görüşülmüştür. Dinleyiciler ve yazarlarla yapılan görüşmelerde
yarı yapılandırılmış derinlemesine görüşme tekniği uygulanmıştır.; Radio drama is an artistic form of narrative that is fed by literature and theatre. Radio drama was
a program format that was appreciated by the audience at the times when television watching was
not that widespread.
Since 1940s radio drama was produced and broadcasted by TRT, the Turkish public broadcaster,
in high numbers and it was listened with admiration. There were adaptations from classical literature
works as well as radio dramas written for radio specifically. Radio helped to increase its audience’s
familiarity with literature. Radio drama also helped to increase the interest on theatre.
Besides those, thanks to this programme format the needs of the audience for attending the theatre
was met.
As the television became more widespread in Turkey and as the popular culture started to be dominant,
less and less radio dramas were written, produced and broadcasted. In 1949 over 100 radio
dramas were produced in Istanbul and Ankara, however in the 2000’s this number fell down to
less than 10. Television serials can be counted as one of the causes which decreased the interest in
radio drama. The easy consumption of the television serials and the fact that they are visual are
reasons behind why they are preferred to radio dramas. Audience who got familiar with theatre
and literature with radio drama, was distanced from radio with the influence of television culture.
Nowadays radio dramas are broadcasted mostly in the private radios with a religious identity.
They are formatted as programs which are based on religious stories and transmit to the audience spiritual values. In these radios, radio drama is distanced from the literature and theatre and embraces
another function.
This research aims to look for the reasons behind the disappearance of the radio drama in TRT
and in other private radios as well as the reasons behind its change of function. The changing
function of the radio broadcasting is examined from within a historical perspective keeping the
social and cultural structure of Turkey in mind. The reasons behind the disappearance of this radio
program type is analyzed through the contexts of audience/radio drama and arts, literature/
radio drama. To be able to do this, a reception study is conducted with audience from different
age groups. Interviews with radio drama writers is also conducted. Through the interviews
conducted with the radio drama writers of the past the reasons behind why they do not write radio
dramas any longer is questioned. Semistructured in-depth interview technique is used in all the
interviews.
Url: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000078
2011-01-01T00:00:00Z