SBE, Yüksek Lisans, İktisat Koleksiyonuİktisat Anabilim Dalı'nda yapılan yüksek lisans tezleri bu koleksiyon altında listelenir.http://hdl.handle.net/123456789/4552024-03-28T09:32:57Z2024-03-28T09:32:57ZEkonomik büyüme ile işçi gelirleri arasındaki ilişki: Türkiye örneği (1984-2017)Şakalak, Ayşenurhttp://hdl.handle.net/123456789/144842019-02-06T00:03:02Z2018-07-09T00:00:00ZEkonomik büyüme ile işçi gelirleri arasındaki ilişki: Türkiye örneği (1984-2017)
Şakalak, Ayşenur
Önemli bir finansal kaynak olan işçi gelirlerinin ülke ekonomileri üzerinde çeşitli etkileri söz konusu olmuştur. Konu ile ilgili literatür araştırmasında bu etkilerin olumlu yada olumsuz oldukları üzerine fikir birliği sağlanamadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle yapılan çalışmanın esas amacı literatür deki belirsizliği gidermek adına konuya aydınlatmaktır. İlk olarak değişkenlerin tarihsel gelişimlerinin incelendiği çalışmada 1984-2017 yıllarında, uzun dönem ilişkinin (koentegrasyon) ve karşılıklı bir nedenselliğin olup olmadığı test edilmiştir. Bu değişkenler zaman serisi olduğu için öncelikle birim kökleri giderilmiştir. Her iki değişkenin birinci dereceden durağan olduğu ve bunun sonucu eş bütünleşik olduğu ortaya konmuştur. Sonuç olarak iki değişken arasında uzun dönemli ilişkinin varlığı tespit edilmiştir. Fakat yapılan Granger Nedensellik testi sonucu işçi gelirleri ve büyüme arasında %5 anlamlılık düzeyinde bir nedenselliğe rastlanmamıştır.; Workers' remittances, as an important financial resource, have various effects on the economies. Literature research reveals that there is not a consensus on the direction of these effects whether they are positive or negative. For this reason, the aim of study is to remove the uncertainty in the literature. First, the historical development of variables is examined. Then it is tested whether there is cointegration and mutual causality relationship between variables in 1984 – 2017 period. It is revealed that both variables are stationary at first difference and so the unit root problem was removed. The variables are cointegrated meaning the fact that there is a long term relationship between them. However, at %5 level of significance, there is no Granger causality relationship between variables.
2018-07-09T00:00:00Zİslami finans: Malezya ve Türkiye karşılaştırmasıSürücü, Şükrühttp://hdl.handle.net/123456789/143242019-01-16T00:01:58Z2018-05-21T00:00:00Zİslami finans: Malezya ve Türkiye karşılaştırması
Sürücü, Şükrü
Bu çalışmanın konusu, İslami Finans: Malezya ve Türkiye Karşılaştırmasıdır. İslami finans denilince akla ilk gelen ülkelerden birisi Malezya'dır. 1983 yılı hem Türkiye'de hem de Malezya'da modern anlamda İslami finans alanında ilk adımın atıldığı yıl olması dolayısıyla önemlidir. Türkiye ve Malezya aynı yıllarda İslami finans yolculuğuna başlamış olmasına rağmen Malezya İslami finansal göstergelerde Türkiye'den oldukça üstün konumdadır. Bu doğrultuda çalışmayla birlikte amaçlanan Malezya ve Türkiye'nin İslami finans alanında gelişme sağlamak için atmış olduğu adımları incelemek ve iki ülke arasındaki İslami finansal göstergeleri karşılaştırmaktır. Türkiye'de Malezya'nın İslami finans sistemi hakkında gerçekleştirilmiş kapsamlı betimleyici bir çalışmanın yer almayışı ve literatüre öncülük teşkil etmesi açısından çalışmada betimleyici bir yöntem tercih edilmiştir. Çalışmada kitap, makale, tez vb. akademik çalışmalardan yararlanılmıştır. Çalışma ile İslami finansta gelişme sağlamak için merkez bankası ve hükümetin destekleri doğrultusunda gerekli yasaları ve kuruluşları oluşturmanın önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İslami finansa ilişkin gerekli yasaları ve kuruluşları oluşturma açısından Türkiye'nin Malezya'ya göre geç olsa da yakın zamanda atmış olduğu adımlar bu alanda gelişme niyetinde olduğunu göstermektedir.; The subject of this study is the Islamic Fınance: Comparison of Malaysia and Turkey. Malaysia is one of the first countries that come to mind when we talk about Islamic finance. 1983 is the important year because of both Turkey and Malaysia took the first step of in the modern sense of Islamic finance. Although Turkey and Malaysia have started the journey of Islamic finance in the same year, Malaysia is quite superior to Turkey according to Islamic financial indicators. In this direction, together with the study aimed to examine the steps that have been taken to ensure the development of Islamic finance in Malaysia and Turkey, and to compare Islamic financial indicators between the two countries. A descriptive method was preferred in the study in terms of the absence of a comprehensive descriptive study of Malaysia's Islamic financial system in Turkey and to lead the literature. In the study was benefited from academic studies such as book, article, thesis etc. Reached result of with this study is that it is important to establish the necessary laws and institutions in line with the support of the central bank and the government in order to make progress in Islamic finance. Although, Turkey have taken late steps according to Malaysia in terms of establishing necessary laws and institutions related to Islamic finance, the steps taken recently by Turkey indicate that Turkey intends to develop in this area.
2018-05-21T00:00:00ZUluslararası göç ve gelişmekte olan ülkelere etkisi: Türkiye örneğiGözüm, Kahramanhttp://hdl.handle.net/123456789/131512018-10-27T00:02:08Z2017-01-01T00:00:00ZUluslararası göç ve gelişmekte olan ülkelere etkisi: Türkiye örneği
Gözüm, Kahraman
Göç davranışının açıklanmasında "insanların yasadıkları yerdeki değişim" ve"bireylerin yasadıkları yeri değiştirme kararları" nedeniyle meydana gelen hareketlilik kavramları arasında dolaylı bir tartışma mevcuttur. Göç genellikle ekonomik ve sosyal değişimin bir sonucudur. Örneğin, göç iyileşen ekonomik ve sosyal koşullar ile kalkınmayı sağlayabilir veya alternatif olarak durgunluğun ve eşitsizliğin sürmesine, hatta artmasına neden olabilir. Göç; diller, kültürler, etnik gruplar ve ulusal bölgeler arasındaki geleneksel sınırların aşındırılmasında yardımcı olur. Türkiye'nin Asya ve Avrupa'yı birbirine bağlaması, politik risk barındıran ülkelere yakınlığı zaman Türkiye'yi bireysel, örgütsel hatta kitlesel göçlerin hedefi haline getirmektedir. Türkiye'nin önemli geçiş güzergahlarına sahip olması birden çok göç tipini kendinde toplamasıyla sonuçlanmaktadır. Türüne göre doğrudan ve dolaylı göçler; yasal açıdan resmi ve gayr-i resmi göçler, nitelik bakımından beyin göçü ve işçi göçleri, nedenlerine göre gönüllü ve zorunlu göçler, birden çok göç tipine örnek verilebilir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kuruluş tarihinden bu yana zorunlu göçe maruz kalanların sığınabilecekleri 'güvenli ülke izlenimi' vermektedir. Özellikle savaşların ve iç çatışmaların yaşandığı, demokratik ve insan haklarının sosyal yaşamda yer bulmadığı, ekonomik ve yönetim istikrarsızlığın yapısal bir sisteme dönüştüğü ülke vatandaşları için de 'sığınma merkezi' görevi görmektedir.; The explanation of migration behavior "people change where they live" and "the decision to change the place in which they live individuals" there is an indirect debate between the concepts occurring due to mobility. Migration often is a result of economic and social change. For example, migration can provide the development with improving economic and social conditions or, alternatively, the continuation of stagnation and inequality, even an increase may cause. Migration; languages, cultures, ethnic groups and national regions traditional boundaries between the abrasion helps. Turkey's linking of Asia and Europe, and its proximity to the countries involving political risk make Turkey the target of individual, organizational and even mass migration from time to time. The fact that Turkey contains important transit routes results in multiple migration types. These types can be exemplified by type as direct and indirect migrations; official and non-official migrations from a legal perspective, brain drain and labor migration in terms of quality, and voluntary and forced migrations by reason. The Republic of Turkey gives the impression that it is "a safe country that can take refuge" for the victims of forced migration since it was established. In particular, it acts as a 'shelter' for the citizens of the nations in which wars and internal conflicts are present, the absence of democratic and human rights in social life is experienced, and the economic instability has turned into a structural management system. In this context; this study investigates the process of migration from Syria, its outbreak, reasons and after-migration conditions.
2017-01-01T00:00:00ZEkonomik ve sosyal haklar özelinde insan hakları uygulamaları (Türkiye örneği)Özker, Resulhttp://hdl.handle.net/123456789/130992018-10-25T00:02:58Z2017-01-01T00:00:00ZEkonomik ve sosyal haklar özelinde insan hakları uygulamaları (Türkiye örneği)
Özker, Resul
İnsan hakları, sadece insan olmakla kazanılan, doğuştan sahip olunan, vazgeçilemez ve devredilemez haklardır. Toplum ve devlet ortaya çıkardığı değil bilakis onların kuruluşundan da önce sahip olunan vazgeçilemez, reddedilemez haklardır. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi Dünya ölçeğinde kabul edilebilir bir ülkenin öncelikli siyasi hedefleri arasında yer almalıdır. Bu anlamda hukukun üstünlüğünü benimseyen ülkelerde demokratik standartlara uyum amaçlanıyorsa insan haklarına saygı tam olarak sağlanmalıdır. Çalışmada insan hakları kavramları ile ekonomik ve sosyal haklar mercek altına alınarak Türkiye'deki uygulamaları ve bu uygulamalar neticesinde oluşan ihlallerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemeleri'nde görülen örnek davalarda incelenmesi suretiyle ülkemizde bu anlamda yaşananların ve gelişen insan hakları algısının ortaya konulması hedeflenmiştir. Ülkemizde özellikle Avrupa Birliği uyum sürecinde insan hakları lehinde uygulamalar artmış, ihlaller mümkün olduğunca azaltılmaya çalışılmış ve bu ihlallerin önüne geçilmesi için yasal altyapı çalışmaları yapılmıştır. Konuyla ilgili denetim, danışma ve Avrupa 'da ki kurumlarla irtibat mekanizmaları Avrupa Birliği ile ilişkilerin iyileşmesi ile doğru orantılı olacak hızda reformlar gerçekleştirilmiştir. Kişilerin yaşama, dokunulmazlık, İşkence ve Kötü Muamele Yasağı, Özgürlük ve Güvenlik, Özel hayatın Gizliliği, Adil Yargılanma gibi hakları kadar çalışmada detaylandırılacak olan ekonomik ve sosyal haklar da önemlidir ve reddedilemez. Bu hakların korunması da en az diğerleri gibi yasal ve ahlaki bir gerekliliktir.; Human rights are the rights that a person has already from birth which are not to be handed over or abandoned.These are the rights not founded by the government or society on the contrary existing before them, owned and irrejectable ones. Protection and development of The Human Rights must be one of the main goals of a country that is respected worldwide. For that reason strengtening democracy and law superiority and making full respect for the basic rights and freedoms must be targeted. In this thesis, Human Rigths consepts especially economical and social ones are stated and also applications in Turkey and violations after these applications that are held in European Court Of Human Rights are taken up to put forward what has experienced and developped about human rights perception in our country. Especially in the European Union accomodation process the percentage of applications on the benefit of human rights are increased, number of violations are decreased as far as possible and law substructure studies are held to prevent these violations. About this topic control, consult and connection with European associations mechanisms are founded, these reforms are put into application more rapidly in the periods of relations to be improved with European Union. Economic and Social rights, which will be detailed in this thesis are as important, and irrejectable as Living, Immunity, Ban on Torture and Misbehaviers, Freedom and Security, Secrecy of Private Lives and Fair Judiciary rights. Protection of these rights is legal and moral necessity as at least the other ones.
2017-01-01T00:00:00Z