SBE, Yüksek Lisans, Aile Eğitimi ve Danışmanlığı KoleksiyonuAile Eğitimi ve Danışmanlığı Anabilim Dalı'nda yapılan yüksek lisans tezleri bu koleksiyon altında listelenir.http://hdl.handle.net/123456789/37192024-03-29T13:02:27Z2024-03-29T13:02:27ZTürkiye'de boşanma ve eş kaybı bağlamında dul kadın algısıSeçen, Hilal Kübra Uzunkayahttp://hdl.handle.net/123456789/75112017-12-27T00:01:31Z2017-01-01T00:00:00ZTürkiye'de boşanma ve eş kaybı bağlamında dul kadın algısı
Seçen, Hilal Kübra Uzunkaya
Bu araştırmada, uzun yıllardır gündemde olan "boşanma" konusu ile daha önce çalışılmamış olan "eş kaybı" bağlamında Türk toplumundaki dul kadın algısı konu edilmektedir. Araştırmanın amacı eşi ölen ve eşinden boşanan kadınlara toplumun bakış açısı, Türk toplumunun dul kadınları nasıl algıladıklarının belirlenmesidir. Araştırmaya 25'i boşanan, 15'i eşi ölen toplam 40 kadın katılmıştır. Kocası ölen veya boşanan dul kadınların; çocuklu-çocuksuz, birinci derecede yakını olan veya olmayan kategorilerine göre farklı sonuçlar gözlemlenmektedir. Araştırmada kadınlara "dul kadın" imajıyla ilgili hazırlanan yarı yapılandırılmış 15 mülakat sorusu yöneltilmiştir. Kadınların deneyimleri, yaş, eğitim, ekonomik özgürlük, sosyo-kültürel düzey, yaşanılan çevre, aile desteği gibi çeşitli değişkenlere göre farklılık göstermiştir. Araştırmanın sonuçlarına göre kadınlar Türk toplumunda dul kadın olmanın en zor tarafının "dul kadın" etiketi olduğunu ve güvensizlik yaşadıklarını söylemişlerdir. Eşi vefat eden kadınlar dul kadın olmanın zorlukları arasında yalnızlık duygusunun yer aldığını, kendisini korumak için kısıtladığını, sosyal ortamlara girmeye çekindiklerini belirtmişlerdir. Türk toplumundaki "dul kadın" imajı zamanla azalmaya başlamıştır. Bu bulgular çerçevesinde toplumumuzda boşanan veya eşini kaybeden kadınlara karşı olumsuzlukların azaltılması, kendisini "dul imajı" altında ezilmiş hisseden bu kadınlarımızı topluma kazandırıp, benlik saygılarını ve özgüvenlerini tamir ederek desteklememiz gerekmektedir.; This research focuses on the perception of widow women in Turkish society, relatively on "divorcement" that has remained on the agenda through long times; though in relation with "partner loss". The objective of the research is to examine the society's point of view towards women whose partner died or who are divorced in Turkish society. The research has been carried by 40 women, 25 divorced women and 15 whose husband died. The results differ between those whose husband died or widowed after divorcement; through women with child or childless, women having first degree relatives or not etc. In the research "widowed women" subjected to answer semi-structured 15 interview questions. Women's experiences have differed according to age, education, economic freedom, social-cultural level, living environment and family support. According to the results of the research, woman told the hardest side of being a widow in Turkish society was being labeled as "widow woman" and they told they felt insecure. The women who lost their husbands noted that among the difficulties of being widow, there was the feeling of loneliness, they restricted themselves to guard and hesitate to take in place in society. "Widow woman" image in Turkish society has started to decline over time. In conclusion, in our society the negativity towards widow women, divorced or whose husband passed away, should be decreased. Also we need to reintegrate those widow-labeled oppressed women into society, support them by repairing their self-confidence and self-respect.
2017-01-01T00:00:00ZEğitimde yeni bir model olan temel lise öğrencilerinin üniversite ve meslek seçimini etkileyen faktörlerBozgedik, Alihttp://hdl.handle.net/123456789/74682017-12-26T00:01:22Z2017-01-01T00:00:00ZEğitimde yeni bir model olan temel lise öğrencilerinin üniversite ve meslek seçimini etkileyen faktörler
Bozgedik, Ali
Bu çalışmada Konya ilinde temel lise son sınıfında okuyup, sınava hazırlanan öğrencilerin, temel lise memnuniyeti ve Üniversite, meslek seçiminde hangi faktörlerin etkili olduğu belirlenmesi amaçlanmıştır. Birinci bölümde; temel lisenin ne olduğu, neden ihtiyaç duyulduğu, sınav sistemini ve dershanelerin dönüşüm sürecini anlatıldı. İkinci bölümde; meslek nedir, meslek seçimi nasıl yapılmalı, meslek seçimini etkileyen faktörler, mesleki gelişim ve mesleki karar kuramlarını anlatarak tezimizin kavramsal çerçevesini belirledik. Üçüncü bölümde araştırmamızın metodolojik sınırları çizilmiş ve elde edilen bulgular başlıklar halinde dördüncü bölümde verilmiştir. Araştırmamızın evrenini Konya il merkezinde bulunan temel lise son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Örneklemimiz ise tesadüfi örnekleme yolu ile seçilmiş 157 kız, 171 erkek toplam 328 öğrenciye uygulanmış, 4 temel lisede gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın analizinde spss istatistik 24 programından yararlanılarak frekans, yüzde, aritmetik ortalama, standart sapma kullanılmıştır. Temel liselerle ilgili betimleyici bir araştırma olması amaçlanmıştır. Türkiye'de 2016 yılı itibariyle 183 Üniversite, 573 ana bilim dalı, 22.309 lisans ve ön lisans program bulunmaktadır. Ayrıca Türkiye'de tanımlanmış 500, dünyada tanımlanmış 42.000 meslek bulunmaktadır. Meslek ve üniversite seçimi birey açısından çok önemlidir. Bu önem sadece meslek ve üniversite sayısının çok olmasından kaynaklanmıyor. Ergenlik döneminde, kendine uygun mesleğe karar vermenin de güçlüğünden ileri geliyor. Bu çalışmada gençlerin mesleğini seçerken kişisel, sosyal, ekonomik hatta politik nedenlerin karar verme sürecinde etkili olduğu gözlemlenmiştir. Sonuç olarak doğru meslek ve üniversite tercihi yapabilmek için kendini ve meslekleri tanımak gerekir. Meslek ve üniversite tercihinde karar verme sürecinde; aileden, rehberlik uzmanından, sahada çalışan uzmandan, üniversite hocası ve öğrencisinden ve akran gruplarından destek alınarak tercih yapılması gerektiği bulunmuştur.; In this study, it is aimed to measure basic high school satisfaction and determine the factors which are influential in the vocational selection of students. The first chapter explains what a basic high school means, why it is needed, how the current examination system is applied and how private teaching institutions have changed. In the second chapter, we have defined the conceptual framework of our thesis by explaining what a profession means, how to choose a profession, which factors affect the selection of profession and what vocational decision theories are available. In the third section, we have drawn the methodological boundaries of our research, and in the final chapter, we have explained the findings under titles. The universe of our research consists of senior students in the basic high schools in the center of Konya. Our sample is applied to totally 328 students (157 girls and 171 boys) selected via random sampling method in four basic high schools. In the analysis of the study; frequency, percentage, arithmetic average and standard deviation have been used thanks to 'the SPSS 24 statistic program'. It is intended to have a descriptive research about basic high schools. There have been 183 universities, 573 departments, 22.309 undergraduate and associate degree programs in Turkey since 2016. In addition, there are 500 professions defined in Turkey and 42.000 professions defined in the world. The choice of profession and university is very important for individuals. This is not only due to the large number of professions and universities. It also comes from the hardship of deciding on the right job for teenagers. In this study, it is observed that personal, social, economic and even political reasons are influential in the process of choosing a profession. As a result, you need to know yourself and available professions very well in order to choose the right profession and university. According to this research, in the process of choosing a profession; students should consult their family, guidance specialists, field workers, university teachers, students and their peer groups.
2017-01-01T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin benlik yapısı ve eş seçme kriterleriBaşay, Ali Canhttp://hdl.handle.net/123456789/57892017-08-12T00:02:32Z2015-06-28T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin benlik yapısı ve eş seçme kriterleri
Başay, Ali Can
Bu araştırma, üniversite öğrencilerinin benlik yapıları ve eş seçme kriterleri arasındaki ilişkinin kültürel bağlamda ele alındığı betimsel bir çalışmadır. Araştırmanın örneklemini, 2014-2015 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar döneminde, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde çeşitli bölümlerde 3. ve 4. sınıfta öğrenim görmekte olan 171 erkek ve 374 kadın katılımcı oluşturmaktadır. Katılımcılardan toplanan veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen Kişisel Bilgi Formu, Eş Seçmede Öncelikler ölçme aracı ve Hülya Ercan tarafından Türkçe' ye uyarlanan İlişkisel-Bireyci-Toplulukçu Benlik Ölçeği aracılığıyla elde edilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 22 istatistik programından faydalanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre benlik yapıları sıralaması bireyci, ilişkisel ve toplulukçu benlik biçiminde olmuştur. Kadınlar bireyci benlik yapısı ölçeğinden, erkekler ise toplulukçu benlik yapısı ölçeğinden yüksek puan sıralamalarına sahiptir. Bunun yanı sıra kadınlar eş adayının dini nitelikleri, eş adayına ailenin onay vermesi özelliklerini erkeklerden daha fazla önemserken, erkekler eş adayının bakir/bakire olması özelliğini kadınlardan daha fazla önemsemiştir. Maddi gelir seviyesi düşük olan katılımcıların eş adayının bakir/bakire olması özelliğini maddi gelir seviyesi yüksek olan katılımcılardan daha fazla önemsediği görülmüştür. Öte yandan, toplulukçuların eş adayının bakir/bakire olması özelliğine bireyci ve ilişkisellerden, ilişkisel ve toplulukçuların eş adayının dindar olması özelliğine bireycilerden daha fazla önem verdiği sonucuna ulaşılmıştır.; This research is a descriptive study, which approaches relationship between criteria of choosing spouse and self-concept structure of college students in cultural context. The sample of the survey consist of 171 male and 374 female students who are in their third and last year who attend in various departments of Faculty of Literature in Selçuk University, during the spring semester in 2014-2015 academic year. Data which was taken from the participants gets by using personal information form which is developed by the researcher, measuring tool of priorities in choosing spouse and Relational-Individualist-Collectivist Self Aspect Scale which is translated in to Turkish by Hülya Ercan. These data were analyzed with the SPSS for Windows 22. According to the research result, ranking of self structure is individualism, relationalism and collectivism. While female has got high mark in the individualist self structure, men has got high mark in the collectivist self structure. In addition to this, while the religious characteristic of the spouse candidate and approval of the family is more important for the female, but, virginity of the spouse candidate is more important for the male. And also, it is observed that, spouse candidate being virgin is more important for the low-income participants than the high-income participants. On the other hand, collectivists has found spouse candidate being virgin more important than the individualist and relationalist. The religious characteristic of the spouse candidate is more important for the relationalist and collectivist than the individualist.
2015-06-28T00:00:00ZBoşanma sonrasında genç-ebeveyn ilişkilerinin sürdürülmesi ve öğrencinin akademik başarısına etkisi (Afyon ili örneği)Kahraman, Serhathttp://hdl.handle.net/123456789/44152017-04-07T00:00:59Z2016-06-21T00:00:00ZBoşanma sonrasında genç-ebeveyn ilişkilerinin sürdürülmesi ve öğrencinin akademik başarısına etkisi (Afyon ili örneği)
Kahraman, Serhat
Boşanma sonrasında boşanmış ebeveynlerin yaşamlarındaki yeni duruma uyumları; boşanma sürecinde ve boşanmanın gerçekleşmesinden sonraki süreçte yaşamlarında meydana gelen değişimler, toplumun boşanmış bireylere bakışı ve yaklaşımı, çocuklarının boşanmaya uyumunda yaşanılan problemler nedeniyle güçleşmektedir. Boşanma sonrasında çocuğu ya da çocuklarıyla birlikte yaşayan ebeveynlerin sorumlulukları artmakta, çocuklarına hem anne hem de baba olmaları ve yeni yaşamın getirdiği problemlerle başa etmeleri gerekmektedir. Boşanma sonrasında boşanmış aile üyesi gencin hem kendisinin hem de ebeveynlerinin boşanmaya uyumunda yaşadıkları problemler gencin sosyal yaşantısını, akademik başarısını ve dolayısıyla hayat başarısını etkilemektedir. Afyon ilinde yaşamakta olan boşanmış ebeveynlerle çocuklarının, boşanma öncesinde ve sonrasındaki ilişkilerinin ve ilişkilerin sürdürülmesinde yaşanılan problemlerin araştırıldığı bu çalışmada özellikle boşanmış aileye mensup gençlerin akademik başarılarına, boşanma olgusunun yansımaları sorgulanmıştır.; It is really hard for divorced parents to adapt to theri new life because of the changes occur during and after divorcement, the attitude and behaviours to divorced people, the problems met at the progress of children's adaptation to this new situation. After divorcement, parents living with their kids have much more risponsibilities and theyare supposed to be both mother and father in addition; they need to cope with the problems of a new life. After divorcement, teenager and his/her parents problems that ocur during the adaption to the divorcement affect the teenagers' social life, academic level and thereby affect the succes in his/her life. In thıs thesis, carried on the divorced parents and their children living in Afyon, the relationship before and after divorcement and problems that acur during everyday life, is especially examined the academic level of the teenagers whose parents are divorced and the effects of divorcement on this academic level.
2016-06-21T00:00:00Z