EBE, Yüksek Lisans, Özel Eğitim KoleksiyonuÖzel Eğitim Anabilim Dalı'nda yapılan yüksek lisans tezleri bu koleksiyon altında listelenir.http://hdl.handle.net/123456789/1312024-03-29T04:41:39Z2024-03-29T04:41:39ZZihinsel engelli çocuklarda salya kontrolünün sağlanmasında oral motor terapinin etkililiğiYılmaz, Yurdanur Şulehttp://hdl.handle.net/123456789/23972015-06-09T00:00:38Z2011-06-10T00:00:00ZZihinsel engelli çocuklarda salya kontrolünün sağlanmasında oral motor terapinin etkililiği
Yılmaz, Yurdanur Şule
Zihinsel engelli bireylerin günlük yaşamlarında karşılaştıkları problemlerden biri de salya akıntısıdır. Salya akıtma, bireyi tıbbi, sosyal, psikolojik ve dil gelişimi alanlarında oldukça olumsuz yönde etkiler. Zihinsel engelli bireylerdeki salya akıntısının kontrolüne yönelik çalışmaların alanyazınında sınırlı olduğu görülmüştür. Bu çalışmanın amacı zihinsel engelli bireylerde görülen salya akıntısının kontrolünün sağlanmasında oral motor terapinin etkililiğini ölçmektir. Bu çalışmada orta, şiddetli ve çok şiddetli derecede salya akıntısı olan; ikisi orta derecede zihinsel engelli, biri hafif derecede zihinsel engelli üç çocuğa oral motor terapi uygulanarak; salya akıntısının yüzdesi, salya akıntısının şiddeti ve salya akıntısının sıklığı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Araştırmada tek denekli araştırma modellerinden AB modeli kullanılmıştır. Denekler ile ön değerlendirme, uygulama ve son değerlendirme oturumları gerçekleştirilmiştir. Ön değerlendirme ve son değerlendirme verilerinin analizi tablolar ve grafikler ile yapılmıştır. Araştırmanın güvenirliliğini sağlamak için iki gözlemci ile çalışılmış ve uygulama güvenirliği verileri toplanmıştır. Bu araştırmanın bulgularına göre aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir: 1) Oral motor terapi zihinsel engelli çocuklardaki salya akıntısının yüzdesini azaltmada etkilidir. 2) Oral motor terapi zihinsel engelli çocuklardaki salya akıntısının şiddetini azaltmada etkilidir. 3) Oral motor terapi zihinsel engelli çocuklardaki salya akıntısının sıklığını azaltmada etkilidir.; One of the problems faced by individuals with intellectual disabilities in their lives is drooling. Drooling affects individuals quite negatively in terms of social, psychology, and language development. Studies about writing on the control of drooling about individuals with the intellectual disabilities were found to be limited. The purpose of this study is to measure the effect of oral therapy providing the control of drooling of people with intellectual disabilities. In theese studies children, one of them is mild intellectual disability and two of them are moderate intellectual disability, the severity of drooling and the frequency of drooling are increased by applying the oral therapy on the children. In the research, simple subject desing was used. With the subjects the meeting of preliminary assessment application and latest review were executed. The analysis of the data of preliminary assessment and the latest review were executed with tables and graphics. The finding of oral motor therapy on all the subjects show that providing the control of drooling is effective. İn order to provide the reliability of study, it was studied with two observers and the data of application were collected. According to the findings of this research; 1) Oral motor therapy is effective on percantage of drooling of children with intellectual disability, 2) Oral motor therapy is effective on severity of the children?s drooling, 3) Oral motor therapy is effective on the frequency of the children?s drooling.
2011-06-10T00:00:00ZBireysel ve grup etkinliklerinin zihinsel yetersizliği olan bireylerin dikkat süresi üzerindeki etkisinin incelenmesiÇetin, Fatmahttp://hdl.handle.net/123456789/22942015-05-30T00:00:35Z2011-06-08T00:00:00ZBireysel ve grup etkinliklerinin zihinsel yetersizliği olan bireylerin dikkat süresi üzerindeki etkisinin incelenmesi
Çetin, Fatma
Bu çalışmada, bireysel ve grup etkinliklerinin zihinsel yetersizliği olan bireylerin dikkat süresi üzerindeki etkililiği araştırılmıştır. Dolayısıyla, bu araştırmanın amacı, bireysel ve grup etkinliklerinin zihinsel yetersizliği olan bireylerin dikkat süresi üzerindeki etkililiğini incelemektir. Çalışmada yarı deneysel model olan tek desenli araştırma modellerinden dönüşümlü uygulamalar modeli kullanılmıştır. Bu modelle uygulanan programın etkililiği her öğrencide ayrı ayrı incelenmiştir. Araştırma 2009-2010 öğretim yılında Konya ilinde rehabilitasyon merkezine devam eden üç öğrenci ile yürütülmüştür. Öğrenciler seçilirken öncelikle hafif düzeyde zihinsel yetersizlik tanısı almış, 10 yaş üzerinde olan öğrenciler belirlenmiştir. Daha sonra öğrencilere önceden hazırlanan bireysel ve grup etkinliklerinin önkoşul beceri ölçü araçları uygulanmıştır. Ölçü araçlarının uygulanmasından sonra önkoşul becerilere sahip altı öğrenci ile araştırma yürütülmüştür. Öğrencilerden üçü ile çalışmalar yürütülmüş, üçü ise yedek olarak belirlenmiştir. Çalışmada her oturum için öğretim planı ve ölçü aracı hazırlanmıştır. Ayrıca öğrencilerin etkinlikler sırasındaki davranışları belirlemek amacıyla gözlem formu geliştirilmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen bulgular grafik üzerinde gösterilmiştir. Grafiklerde başlama düzeyi ile öğretim süreci sonunda gelinen düzey arasındaki mesafenin uzaklığı etkililik derecesini göstermektedir. Araştırma sonunda, yapılan bireysel ve grup etkinliklerinin zihinsel yetersizlik gösteren bireylerin dikkat süresi üzerinde etkili olduğu gözlenmiştir. Ayrıca, bu etkililik düzeyinin bireysel etkinliklerde grup etkinliklerine göre daha fazla olduğu da görülmüştür. Sonuç olarak, bireysel etkinliklerin zihinsel yetersizliği olan bireylerin dikkat süreleri üzerinde grup etkinliklerinden daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır.; The present study analyses the effect of individual and group work on the attention span of mentally handicapped children. Therefore, the aim of this study is to investigate the effects of individual and group work upon the attention span of children with intellectual disabilities. Among the single subject research methods of the semi-experimental methods, alternating treatments model is employed in the present study. The effectiveness of the program based on this model is investigated separately on each student. The study was conducted throughout the 2009-2010 academic year in a rehabilitation center in Konya. In the selection of the participants, children over the age of ten diagnosed for mildly mental disabilities were selected. Precondition skills assessment tools designed previously for individual and group work were administered. After the assessment procedure, the study was conducted with six students with the necessary precondition skills. Out of these six students, three were determined as reserve students whereas the other three participated actively in the activities. For each session a lesson plan and assessment tools were designed. Moreover an observation form was developed to determine the behavior of the students throughout the activities. The findings of the study are presented in graphics. The distance between the baseline and the level reached at the end of the intervention period shows the level of effectiveness. The results of the research have shown that the individual and group work activities are effective on the attention span of mild mentally handicapped children. Moreover, the effectiveness level of individual activities is higher than group work activities. As a result, individual activities are more effective than group work activities on the attention span of children with mild mental disabilities.
2011-06-08T00:00:00Zİlköğretimde birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerin etkili kaynaştırılması ile ilgili öğretmen görüşlerinin değerlendirilmesiSardohan, Adile Emelhttp://hdl.handle.net/123456789/22852015-05-29T00:00:47Z2011-06-10T00:00:00Zİlköğretimde birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerin etkili kaynaştırılması ile ilgili öğretmen görüşlerinin değerlendirilmesi
Sardohan, Adile Emel
Kaynaştırma uygulamalarının amaçları arasında birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerin yetersizliklerini en aza indirmede ve akranlarıyla karşılıklı etkileşim, ortama katılım, çevreye uyum süreçlerinde güçlükleri en az seviyeye indirmek yer alabilmektedir. Ülkemizde birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerin kaynaştırma uygulamalarına yönelik alan yazınının sınırlı olduğu da görülmektedir. Dolayısıyla, bu çalışmanın amaçları; 1) İlköğretimde kaynaştırma uygulamalarının yürütüldüğü sınıflarda öğrenim gören birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerin etkili kaynaştırılmasına yönelik öğretmen görüşlerinin ortaya çıkarılması, 2) Bu alanda yapılacak ileri araştırmalara ışık tutmaktır. Bu çalışmada veriler Nitel Araştırma Yöntemlerinden `Yarı Yapılandırılmış Görüşme Tekniği' ile Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı kaynaştırma uygulamalarının yürütüldüğü sınıflarda birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerle çalışan 42 öğretmenin görüşleri ile toplanmıştır. Veriler teknolojik kayıttan yazılı formlara `transkriptlere' dönüştürüldükten sonra `İçerik Analizi' Tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre; 1) kaynaştırma uygulamalarının yürütüldüğü sınıflarda görev yapan öğretmenler, birden fazla yetersizliğe sahip öğrenciler için sınıf içi ve sınıf dışı herhangi bir ortam düzenlemeleri yapmamaktadırlar, 2) Birden fazla yetersizliğe sahip öğrenciler için Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı (BEP) hazırladıklarını ancak uygulamada güçlük yaşamaktadırlar, 3) Öğretmenlere birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerim etkili kaynaştırılmasında yasal dayanaklar hakkında her hangi bir bilgilendirme çalışması yapılamamaktadır, 4) Görüşme yapılan öğretmenlere görev yaptıkları okulda planlı olarak destek hizmetleri sağlanamamaktadır, 5) Kaynaştırma uygulamalarının yürütüldüğü sınıflarda birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilere okul içi ihtiyaçlarında karşılaştıkları güçlüklerle başa çıkmada yardımcı personel görevlendirilmemektedir, 6) Görüşülen öğretmenler birden fazla yetersizliğe sahip öğrencinin ailesi ile sürekli ve düzenli olarak iletişim kurabilmektedirler, 7) Görüşülen öğretmenler, birden fazla yetersizliğe sahip öğrencilerin eğitim aldığı diğer kurumlarla ve özel öğretmenlerle gerek duyuldukça iletişim kurabilmektedirler.; Among the aims of inclusive education practices is the minimization of the handicaps in children and enable them to interact with their peers in interactive, participatory settings and minimize the difficulties that they have in adapting to new environment. The literature regarding the inclusive education practices of children with multiple disabilities is limited. Therefore, the aims of the present study are as follows: 1) to expose the perspectives of teachers concerning the effective inclusion of students with multiple disabilities who are teaching inclusive education classes in primary schools. 2) to light further researches within this field. The data of the present study were collected by using semi-structured interviews, among the qualitative research methods, conducted with 42 teachers of students with multiple disabilities in inclusive education classes of the Konya provincial directorate for national education. The data recorded were transcribed and analyzed in accordance with the `Content Analysis Technique?. According to the research findings; 1) inclusive education class teachers do not make any in-class or out of the class/settings arrangements for students with multiple disabilities, 2) they prepare individualized education plans for these students; however, have difficulties in applying them, 3) these teachers are not informed about the legal foundations of providing inclusive education to students with multiple disabilities, 4) these teachers do not receive planned and programmed support services for the education of students with multiple disabilities, 5) in the inclusive education classes there are not any auxiliary personnel nominated to help students with multiple disabilities to overcome the difficulties they face within school, 6) teachers of children with multiple disabilities in inclusive education classes are in constant and organized communication with the parents, 7) these teachers communicate when necessary with the institutions and private tutors of the children with multiple disabilities.
2011-06-10T00:00:00ZOtistik çocuklara hayat bilgisi dersi 'ailemiz' teması içinde geçen kavramların öğretiminde semantik (anlamsal) kavram haritalarının kullanımının etkililiğiKoçak, Fatihhttp://hdl.handle.net/123456789/22802016-08-12T11:48:04Z2011-06-10T00:00:00ZOtistik çocuklara hayat bilgisi dersi 'ailemiz' teması içinde geçen kavramların öğretiminde semantik (anlamsal) kavram haritalarının kullanımının etkililiği
Koçak, Fatih
Otistik bireyler, sosyal etkileşim, sözel ve sözel olmayan iletişim, ilgi ve etkinliklerdeki sınırlılığı erken çocukluk döneminde ortaya çıkan ve bu özellikleri nedeniyle özel eğitim ile destek eğitim hizmetine ihtiyacı olan bireylerdir. Genel eğitimdeki yeniliklere benzer bir şekilde otizm alanında da öğretim çalışmaları çeşitlenme sürecindedir. Bu çeşitlenme sürecinde kavram öğretimi ile ilgili çalışmalarda uygulanmıştır. Bu çalışma anlamsal kavram haritalarının otistik çocuklara kavram öğretimi açısından etkililiğini belirlemeyi amaçlarken bu alanda yapılmış çalışmalara katkı sağlamaya çalışılmıştır. Dolayısıyla bu araştırmanın amacı, Otistik Çocuklara Hayat Bilgisi Dersi Ailemiz Teması İçinde Geçen Kavramların Öğretiminde, Semantik (Anlamsal) Kavram Haritalarının Kullanımının etkililiğini ortaya çıkarmaktır. Bu amaca yönelik olarak aşağıdaki araştırma sorularının cevabı aranmıştır: Otistik Çocuklara Hayat Bilgisi Dersi Ailemiz Teması İçinde Geçen Kavramların Öğretiminde Semantik (Anlamsal) Kavram Haritalarının Kullanımının Öğrencilerin; 1) Gösterme düzeyinde, kavramların kazandırılmasında etkili midir? 2) Söyleme düzeyinde, kavramların kazandırılmasında etkili midir? 3) Yerine koyma, düzeyinde kavramların kazandırılmasında etkili midir? 4) Eşleme düzeyinde, kavramların kazandırılmasında etkili midir? 5) Fotoğraf yerleştirme düzeyinde, kavramların kazandırılmasında etkili midir? 6) Resim yerleştirme, düzeyinde kavramların kazandırılmasında etkili midir? Araştırmanın yöntemi, tek denekli araştırma yöntemlerinden ?denekler arası çoklu başlama düzeyi modeli? kullanılmıştır. Araştırmaya Bağımlı OÇEM'e devam eden otistik özellikler gösteren üç öğrenci katılmıştır. Araştırma verileri araştırma amacına paralel olarak hazırlanan ölçü araçlarıyla toplanmıştır. Toplanan verilerinin analizinde tek denekli araştırma yöntemlerinin bir gereği olarak grafiksel analizden yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda Hayat Bilgisi Dersi Ailemiz teması içinde geçen kavramların öğretiminde Semantik Kavram Haritalarının kullanımının öğrencilerin tamamında araştırma alt problemlerinin tamamında, tüm düzeylerdeki kazanımlarda etkili olduğu görülmüştür.; Autistic individuals are individuals who have handicaps in social interaction, verbal and nonverbal communication, attention, and activity performance, emerging during the early childhood period, and are therefore in need of special education and supportive education services. In line with the recent reforms in mainstream education, the educational studies in the field of autizm are within the process of diversification. Throughout this diversification process, studies related to the teaching of concepts are also conducted. The present study tries to contribute to the studies conducted in this field while determining the effectiveness of using semantic maps in conceptual teaching of autistic children. Thus, the aim of the present study is to determine the effectiveness of using semantic maps while teaching autistic children concepts related to the ?family? in social studies classes. Hence the answers of the following research questions were sought: The use of semantic maps for teaching autistic children concepts within the topic of ?family? in social studies classes; 1) Is it effective in making the children acquire the concepts in the indication (depiction) level? 2) Is it effective in making the children acquire the concepts in the articulation level? 3) Is it effective in making the children acquire the concepts in the replacement level? 4) Is it effective in making the children acquire the concepts in the matching level? 5) Is it effective in making the children acquire the concepts in the photograph placement level? 6) Is it effective in making the children acquire the concepts in the picture placement level? As the research design, among the single subject research models ?multiple baseline model? is used. Three students displaying autistic behaviors, continuing their education at a center for the education for autistic children within a regular primary school, have participated in the study. Data were collected with tools prepared in line with the research design. In the analysis of the data, graphical analysis, a prerequisite of single subject research model, is made use of. At the end of the study, semantic concept maps have proven to be effective while teaching concepts within the topic of ?family? in all students and all sub problems of the research at all levels.
2011-06-10T00:00:00Z