2007, Cilt 22, Sayı 1-2http://hdl.handle.net/123456789/122522024-03-28T10:32:38Z2024-03-28T10:32:38ZKızılkaya ignimbiritlerinde görülen süreksizliklerin incelenmesi ve kaya kütlesinin tanımlanmasıSarı, MehmetÇömlekçiler, Fuathttp://hdl.handle.net/123456789/124192018-09-11T00:01:50Z2007-01-01T00:00:00ZKızılkaya ignimbiritlerinde görülen süreksizliklerin incelenmesi ve kaya kütlesinin tanımlanması
Sarı, Mehmet; Çömlekçiler, Fuat
Ülkemizin önemli doğal ve tarihi anıtlarından biri olan Ihlara Vadisi, İç Anadolu Bölgesi’nin
Aksaray İli sınırları içerisinde yaklaşık 52 km2’lik bir alanı kaplar. Jeomorfolojik yapı, volkanizma,
hidrotermal etkinlik, tarihi ve kültürel çeşitlilik bakımından dünyada çok ender görülen bir özelliğe
sahiptir. Bu bölgede, Melendiz çayı drenaj sisteminin sert ignimbirit kalkanını ve bunun altında yer alan
yumuşak tüfleri kesmesi ve atmosferik şartlara bağlı olarak gelişen aşınma sonucunda kanyonumsu
akarsu vadileri meydana gelmiştir. Kızılkaya ignimbiritleri, Kızılkaya köyünün kuzeyinde daha güzel
görünümlü olup, ilk defa Beekman (1966) tarafından bu isimle adlandırılmıştır. Genelde beyazımsı gri
renkli olup bozunmuş yüzeyleri pembe görünümlüdür. Masa tepecikler şeklinde ve sütunsu görünüm
sunan Kızılkaya ignimbiritlerinde, belirgin bir şekilde gelişmiş olan soğuma çatlakları ile diğer
sistemlerde gelişmiş olan kırık ve çatlakların atmosferik etkenlerle daha da gelişmesi sonucunda bloklar
halinde kopmalar meydana gelmektedir. Kaya kütlesinin tanımlanması; jeolojik, fiziksel ve mekanik
özelliklerinin tanımlanmasıyla ilgili verilere ait bir modelin oluşturulmasıdır. Bu işlemde en önemli
aşama, süreksizliklere ait özelliklerin belirlenmesidir. Bu çalışmada, Kızılkaya ignimbiritlerinde yapılan
75 adet süreksizlik ölçümünden faydalanarak, kayacın mühendislik özellikleri tespit edilmiştir. Bu
özellikler, süreksizliklerin (çatlak, fisür, kırık vs.) eğimi ve yönelimi, süreksizlik aralığı ve açıklığı,
süreksizlik devamlılığı ile yüzey pürüzlülüğü ve dalgalılığı dikkate alınarak değerlendirilmiştir.
Ortalama değerlere göre, süreksizliklerin doğrultu yönleri KD-GB, eğim değerleri 87.5o GD, süreksizlik
açıklığı 4.5 cm., süreksizlik devamlılığı 23.6 m. ve süreksizlik aralığı 3.44 metredir. İnceleme alanında
yapılan Schmidt çekici sertlik tayininde Kızılkaya ignimbiritlerinde sağlam kayaç için 46.8, bozunmuş
kayaçta ise 39.3 değerlerine ulaşılmış ve bu değerlere göre ignimbiritlerin az bozunmuş kayaç sınıfına
girdikleri belirlenmiştir. İgnimbiritlerde süreksizlik yüzeyi dayanımı (JCS) 50.3 MPa olarak hesaplanmıştır. Kaya Kütlesi Sınıflaması (RMR) (Bieniawski, 1989) sistemine göre yapılan sınıflamada
ignimbirit kaya kütlesi iyi kayaçtır.; Ihlara valley, which is one of the important natural and historical monuments of our
country, covers 52 km2 areas on the central Anatolia region of Aksaray city. It is unique in the world in
terms of geomorphology, volcanism, hydrothermal activity, history and culture. In this region, the
canyon like valleys have been formed since millions of years activities of drainage system of Melendiz
river by cutting the above hard ignimbrite shield and the below soft tuff formation and ongoing erosion
by atmospheric factors. Kızılkaya ignimbrite has well seen at the north of Kızılkaya village and it was
named first time after Beekman (1966). It is usually whitish gray in color, but the weathered surfaces
may appear as orange to purple. It has been observed that the table like and columnar structure of
Kızılkaya ignimbrite are facing the problems of splitting and fallen blocks on the cliffs due to
systematically developed cooling joints and other joints and fractures formed as a result of effective
atmospheric conditions. Description of a rock mass is developing a representative model for the geologic, physical and mechanical properties of the rock mass. The most important phase in this process
is to quantitatively describe the discontinuity parameters observed in the rock mass in question. In this
study, it is aimed to success engineering description of Kızılkaya ignimbrite by taking into account of
parameters collected from 75 discontinuity measurements. These parameters include orientation and
slope, aperture, persistence, spacing, roughness and wall strength of discontinuities. On the average,
discontinuities have a dominant direction of NE-SW with a slope of 87.5o SE, 4.5 cm aperture, 23.6 m
persistence and 3.44 m spacing. Schmidt hammer tests were conducted on the field and it was found that
Kizilkaya ignimbrite is slightly weathered with a rebound value of 46.8 on fresh surfaces and 39.3 on
weathered surfaces. Joint-wall compressive strength was calculated as 50.3 MPa. According to Rock
Mass Rating (RMR) classification system (Bieniawski, 1989), the ignimbrite rock mass is finally described
as good.
Url: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/107
2007-01-01T00:00:00ZGümüşler (Denizli) yerleşim alanının jeolojik-jeoteknik özellikleriAkyol, ErdalKaya, AliTaşdelen, SuatBeyaz, TurgayŞen, Gulmustafahttp://hdl.handle.net/123456789/124182018-09-11T00:01:50Z2007-01-01T00:00:00ZGümüşler (Denizli) yerleşim alanının jeolojik-jeoteknik özellikleri
Akyol, Erdal; Kaya, Ali; Taşdelen, Suat; Beyaz, Turgay; Şen, Gulmustafa
Gümüşler Beldesi, Denizli şehir merkezinin kuzeybatı kısmındadır. Denizli ve çevresi sismik
olarak aktif bir bölgede yer alır. İnceleme alanı, yaklaşık 18 km2 yüzölçümüne sahip olup genişleme
tektoniğine bağlı bir morfoloji sunmaktadır. Gümüşler (Denizli) yerleşim alanında Neojen ve
Kuvaterner olarak yaşlandırılan iki farklı birim gözlenmektedir. İnceleme alanındaki suların pH
değerleri 6,5–7, sülfat içerikleri 150–200 mg/lt ve magnezyum içerikleri 75–100 mg/lt arasında
değişmektedir. Elde edilen değerler betona uygunluk açısından kabul edilebilir sınırlar arasındadır.
İnceleme alanındaki birimlerin likit limiti % 14–52 ve plastisite indisi % 1–24 arasında bulunmuştur.
Menard Presiyometre cihazı kullanılarak elde edilen nihai taşıma gücü 120 kPa–4600 kPa, Menard
Elastisite Modülü 6,7–316,7 MPa arasında değişmektedir. İçsel sürtünme açısı (φ) 13º-40º ve kohezyon (c)
değeri genel olarak 1–3 kPa arasındadır.; Gümüşler Municipality settlement area is located at the northwest of the Denizli city
center in Aegean Region. Denizli and its neighboring area are in an active seismic region. The study
area, is 18 km2, has a morphology that is developed under the extension tectonics. There are two types of
units in the investigation area which are Neogene and Quaternary aged ones. pH values, sulphate and
magnesium content of the water samples in the study area 6.5-7, 150-200 mg/lt and 75-100 mg/lt
respectively. It demonstrates that they can be used for concrete production. The studies show that liquid
limit is between 14 % and 52 % and plasticity index ranges from 1 % to 24 %. Menard pressuremeter
results suggest that ultimate bearing capacity of soils varies in a wide range that is between 120 kPa and
4600 kPa. Menard Elastic Modulus of the tested samples varies from 6.7 to 316.7 MPa. Internal friction
angle (φ) and cohesion (c) of the soils are 13°-40° and 1-3 kPa respectively.
Url: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/106
2007-01-01T00:00:00ZDenizli (Honaz) doğusunda yeralan oligosen yaşlı molas tipi kırıntılı tortulların tektono-sedimanter özellikleriPekuz, Ümranhttp://hdl.handle.net/123456789/124172018-09-11T00:01:50Z2007-01-01T00:00:00ZDenizli (Honaz) doğusunda yeralan oligosen yaşlı molas tipi kırıntılı tortulların tektono-sedimanter özellikleri
Pekuz, Ümran
Oligosen dönemi GD-Ege bölgesinde büyük çaplı ofiyolit nap yerleşimlerinin devam ettiği ve
bindirme tektoniğine bağlı bölgesel yükselmelerin egemen olarak geliştiği bir zaman aralığını simgeler.
Genel olarak Denizli ve çevresini de içine alan GD-Ege Bölgesinde yükselen dağ kuşaklarının (Honaz
Dağı) çoğunlukla kuzeyinde ve doğu bölümlerinde Oligosen döneminde ortaya çıkan havzalarda molas
tipinde oldukça kalın ve kaba kırıntılı tortullar depolanmıştır.
Çalışmanın konusunu oluşturan Oligosen yaşlı molas karekterindeki kırıntılı tortullar, önceki
araştırıcılar tarafından Çaykavuştu formasyonu olarak tanımlanmıştır. Denizli’nin doğusunda ve Honaz
Dağı eteklerinde geniş yayılım gösteren birim, toplam 1200 m kalınlığa ulaşır. Çaykavuştu
formasyonuna ait Oligosen tortul istifi, yörede Eosen yaşlı türbiditik tortulları uyumlu bir dokanakla
üstler. Diğer taraftan, Honaz Dağı kütlesini oluşturan allokton ve paraotokton konumlu Mesozoyik
karbonat kayaları yöredeki Çaykavuştu birimine ait Denizli’nin doğusunda yeralan Çaykavuştu
formasyonu egemen olarak Honaz Dağından türemiş olan orta ve kötü boylanmalı alüvyonal
yelpaze,akarsu ve yersel taşkın düzlüğü ortamında gelişmiş tortul bileşenlerinden oluşur. Döküntü
akması ürünü olan bloklu ve çamurlu ara düzeyler yersel olarak bulunur. Başlıca kaba kırıntılı
tortullardan meydana gelen Oligosen istifi içinde çoğunlukla üste doğru kabalaşan devirsel tortul
düzeyler yeralır. İstif içinde ortaya çıkarılan devirsel tortul düzeyler, çökelme ile yaşıt gelişen bölgesel
ölçekli bindirme tektoniği ile ilgili olmalıdır. Üste doğru kabalaşan her bir tortul düzey, bölgede
Oligosen döneminde gelişen önemli yükselme ve buna bağlı aşınma periyodlarını karşılar.; The main ophiolite nappes emplacement and overthrust events in the SE-Aegean region
resulted the regional uplifting during the Oligocene period. The Oligocene molasse-type inter montane
basins developed generally at the southern and eastern part of the uplifting mountain belts within the
SE-Aegean district.
The molasse-type Oligocene sediments in the northern part of Denizli and Honaz Dağ region
were described as Çaykavuştu formation by the earlier workers. The thickness of these unit reaches up
to 1200 m. The Oligocene Çaykavuştu formation rests concordantly on the Eocene turbiditic sediments.
On the other hand, the allocthonous and para-autochthonous Mesozoic carbonate rocks of the Honaz
Dağ masif overthrusts on the Çaykavuştu sedimentary sequence.
The Çaykavuştu formation in the eastern of Denizli consists dominantly of medium to poor-sorted
alluvial-fan and fluvial clastic sediments which are derived from Honaz Dağ region. Locally, mudy and
blocky debris-flow intercalations and the coarsening-upward sedimentary cycles occurred in the
Oligocene sequence. The sedimentary cycles within the Çaykavuştu sequence related with regional
thrusting tectonism. Each coarsening-upward cycles indicate the main regional uplifting and erosional
phases during the Oligocene period.
Url: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/105
2007-01-01T00:00:00ZSıvılaşmaya karşı güvenlik katsayısının yapay sinir ağları ile tahmin edilmesi: Denizli-Gümüşler örneğiŞen, GulmustafaAkyol, ErdalFırat, Mahmuthttp://hdl.handle.net/123456789/124162018-09-11T00:01:49Z2007-01-01T00:00:00ZSıvılaşmaya karşı güvenlik katsayısının yapay sinir ağları ile tahmin edilmesi: Denizli-Gümüşler örneği
Şen, Gulmustafa; Akyol, Erdal; Fırat, Mahmut
Depremlerin neden olduğu önemli zemin davranışlarından biri de sıvılaşmadır. Sıvılaşma, suya
tamamen doygun kohezyonsuz zeminlerin deprem etkisi ile zeminin içindeki boşluk suyu basıncının
artması ve zeminin taşıyıcı özelliğini kaybetmesi sonucu meydana gelir. Sıvılaşma Potansiyeli İndeksi
(SPI), sıvılaşmanın yüzeydeki şiddetini göreceli olarak değerlendirmek amacıyla geliştirilmiştir.
Sıvılaşma riskinin belirlenmesi için SPI’nin doğru bir şekilde hesaplanması gerekir.
Yapay Sinir Ağları (YSA), insan sinir sisteminden esinlenerek geliştirilmiş bir yöntem olup, son yıllarda
doğrusal olmayan ve karmaşık mühendislik problemlerinde oldukça başarılı bir şekilde
kullanılmaktadır.
Bu çalışmada, Denizli ili Gümüşler Belediyesi mücavir alanındaki zeminlerin, sıvılaşma potansiyeli
değerlendirilmiş ve YSA yardımı ile sıvılaşmaya karşı Güvenlik Katsayısı (GK) tahmin edilmiştir.
GK’nın tahmini için ileri beslemeli sinir ağları kullanılmıştır. Bu amaçla, 7.5 büyüklüğündeki bir deprem
için zeminin tekrarlı direnç oranı (CRR7.5), depremin oluşturduğu tekrarlı gerilim oranı (CSR), yeraltı
suyu seviyesi, Standart Penetrasyon Deneyi (SPT) derinliği ile darbe sayısı girdi parametreleri olarak
seçilmiştir. 21 adet sondaj kuyusuna ait 317 adet verinin 194’ü YSA’nın eğitimi için, 123’ü ise test
işlemleri için kullanılmıştır. Test sonuçları ile hesaplanan değerler karşılaştırıldığında, YSA ile elde
edilen sonuçların hesaplanan değerlere oldukça yakın çıktığı görülmüştür.; Liquefaction is one of the major natural hazards caused by earthquakes and it can be
defined as an increase of pore pressure and lost of bearing capacity of the soils because of a dynamic
impact (earthquake). In order to estimate liquefaction potential, Liquefaction Potential Index (LPI) is
calculated. LPI has been developed for evaluating the surface impacts of the liquefaction.
Artificial Neural Networks (ANN) developed biological human brain system has been recently used for
modeling of complex and nonlinear engineering problems.
In this study LPI of the Gümüşler Municipality settlement area has been calculated and factor of safety
(FS) against liquefaction has been estimated by using ANN. Feed forward type of ANN is employed.
The input parameters are cyclic resistance ratio for Mw=7.5 earthquakes (CRR7.5), cyclic stress ratio (CSR),
depth of ground water level, depth and N values of standard penetration test. 194 borehole values have
been used in training process while 123 data have been used in test procedure. Satisfactory results have
been obtained.
Url: http://sujest.selcuk.edu.tr/sumbtd/article/view/104
2007-01-01T00:00:00Z