2016, Cilt 9, Sayı 2http://hdl.handle.net/123456789/113332024-03-29T07:32:22Z2024-03-29T07:32:22ZAna akım medyada haberler: Televizyon ve gazetelerin haber seçimleri üzerine karşılaştırmalı bir analizÜnlüer, Ayhan Oğuzhttp://hdl.handle.net/123456789/120192018-08-14T00:05:50Z2016-01-01T00:00:00ZAna akım medyada haberler: Televizyon ve gazetelerin haber seçimleri üzerine karşılaştırmalı bir analiz
Ünlüer, Ayhan Oğuz
Demokratik toplumlarda medya, toplumsal yaşamı ilgilendiren konularda vatandaşların
başlıca bilgilendiricisidir. Öte yandan medya kamuoyunu etkileme ve yönlendirme gücü
nedeniyle çok önemlidir. Bu yüzden medyanın kamu hizmeti gördüğü düşünülür. Medya
kamusal hizmet sunma yeteneğinin yanında iyi bir reklam ve pazarlama aracıdır. Kamuoyu
desteğini almak isteyen tüm kurum ve kuruluşlar medyayı etkilemeye çalışırlar. Bu
nedenle medyanın kendisi toplumsal güçlerin medyayı istedikleri gibi kullanmak istedikleri
bir mücadele alanıdır. Ekonomik güç sahibi girişimciler de medyayı ticari amaçları
için kullanmak isterler. Medyanın ticari amaçlı kullanımı için yaklaşık elli yıl önce başladıkları
mücadeleyi günümüzde başarmışlardır. Medyanın kamusal hizmet görmesini
savunanlar ticari kullanımın medyayı kamu hizmetinden uzaklaştırdığını ileri sürmektedirler.
Bunun göstergelerinden birisinin de medyadaki türdeş içerikler ve birbirine çok
benzeyen haberler olduğunu savunmaktadırlar. Bu çalışma söz konusu iddiaların geçerliliği
konusunda veri toplamak amacıyla yapılmış bir araştırmadır. Türkiye’de ulusal yayın
yapan gazeteler ve televizyonlar arasından en fazla tiraj ve rating alanlar seçilerek bir
örneklem grubu oluşturulmuştur. Bu gruptaki gazete ve televizyonların haberleri bir
hafta süreyle izlenmiş ve haber türlerine göre sınıflanmışlardır. Elde edilen verilerin analizi
yapılarak haber seçimlerindeki tercih ve benzerliklerin derecesi saptanmaya çalışılmıştır.; Media is the main information source about social matters which citizens want to know
in democratic societies. On the other hand, media is very important because of its power
about effecting and directing the society. So it is thought that media has to give public
service. Besides the ability to deliver public service, media is a good advertising and marketing
tool. All institutions and organizations which need to public support are try to
influence the media. Therefore, the media's itself is a battle ground for social forces which
want to use media power. Entrepreneurs also who have economic forces want to use the
media for commercial purposes. They began to struggle for this aim about fifty years ago and managed commercial use of the media today. Defenders of the media’s vision of public
service suggest that the commercial use takes away media from public services. They argue
that homogeneous contents and identical news in the media elevates as strong arguments
and important indicators. This work is a study to collect data and make analysis
about the validity of the claims. Sampling frame chosen from newspapers and television
news programs which delivered and telecast nationally.
URL: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/5000131989
DOI: 10.18094/si.58368
2016-01-01T00:00:00ZSıradan objeleri yeniden yorumlamak: Chema Madoz fotoğraflarının eleştirel perspektiften göstergebilimsel analiziKanlıoğlu, AlahattinAytaş, Murathttp://hdl.handle.net/123456789/120182018-08-14T00:05:34Z2016-01-01T00:00:00ZSıradan objeleri yeniden yorumlamak: Chema Madoz fotoğraflarının eleştirel perspektiften göstergebilimsel analizi
Kanlıoğlu, Alahattin; Aytaş, Murat
Günümüz dünyası kimi düşünürler tarafından, kitle iletişim araçlarından yayılan profesyonelce
üretilmiş görüntüler ile oluşumuna katkı verilmiş bir simülasyon dünyası
olarak nitelendirilmektedir. Neyin gerçek neyin bir yanılsama, bir yansıma, bir illüzyon,
bir simülasyon olduğu daha önce hiç bu kadar birbirine karışmamıştır. Sözü edilen bu
simülasyon evrenine kendine has görsel bir dil kurarak katkı sağlayan fotoğraf, belgesel
olarak dünyayı betimlemesinin yanında dünyanın her noktasından sanatçıların öznellikleriyle
kadrajlarına aldıkları öğeleri felsefi, siyasi, estetik ve kişisel olarak yorumladığı bir
alandır. Simülasyonu görsel sanat ürünleri üzerinde düşündüğümüzde özellikle fotoğraf
alanında var olan nesnelerin gerçekliğine alternatif bir yorum getirerek, yorumlayan
İspanyol fotoğraf sanatçısı Chema Madoz'un siyah beyaz fotoğraflarında gündelik objeleri
kendi bağlamlarından çıkartıp yaratıcı görsel ve şiirsel metaforlar ürettiği görülmektedir.
Bu çalışmada Chema Madoz'un günlük objeleri yeniden yorumladığı siyah beyaz
fotoğrafları göstergebilim yöntemiyle analiz edilerek yorumlanmıştır. Madoz, gündelik
objeler üzerinden karakteristik olarak minimal, siyah beyaz, kurgu, derinlikli, büyüleyici,
basit ve sembolik anlamlar içeren fotoğraflar üretmiştir.; Today’s world is described as a simulation world which has been contributed by the professionally
created images that are spreading from the mass media by some philosophers.
It has never been that much complicated before that which is real, which is an illusion,
which is a reflection, which is a simulation. Photography as a contributor by making an
idiosyncratic visual language to this mentioned simulation universe is an area that portraits
the world as a documentary and besides that interprets the elements which are
taken by the artists from all over the world to their frames with their own subjectivity by
philosophically, politically, esthetically and individually. If we think about the simulation
on the visual art products, we can see that a Spanish photographer Chema Madoz who
brings an alternative commentary on the objects that exist especially on the photography
area creates inventive visual and poetic metaphors by extracting the daily objects from their consistencies in his black and white photographs. In this work, the black and white
photographs of Chema Madoz in which he reinterprets the daily objects analyzed and
interpreted by a semiotic method. Madoz, produced photos with everyday objects such as
characteristic, minimal, black and white, fiction, deep, fascinating, simple and symbolic
meaning itself.
URL: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/5000145605
DOI: 10.18094/si.08957
2016-01-01T00:00:00ZGözetim toplumunun günümüz tüketim dinamikleri bağlamında yorumlanmasıSönmez, Barbaroshttp://hdl.handle.net/123456789/120172018-08-14T00:05:49Z2016-01-01T00:00:00ZGözetim toplumunun günümüz tüketim dinamikleri bağlamında yorumlanması
Sönmez, Barbaros
Tarihsel süreç dikkate alındığında, insanlar, kontrol altında tutmak, gözlemlemek ve denetlemek
gibi çeşitli amaçlarla diğerlerine bakmışlardır. Monarşilerin yıkılmasıyla başlayan
ve küreselleşme olarak adlandırılan yeni dünya düzeni ile devam eden siyasal, ekonomik
ve kültürel süreçlere, bilişim teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmeler de
eklenince; günümüzde, günlük hayatın tamamını kapsayan ticari amaçlı bir gözetim sistemi
de ortaya çıkmıştır. Tüketicinin özel hayatından elde edilen gözetim bilgisi, tüketim
düzeninin üretimi ve yeniden üretimi için kullanılmaktadır. Bu makalede gözetim olgusunun
geçirdiği dönüşüm, tüketim dinamikleri bağlamında ele alınmıştır. Bu amaçla,
öncelikle sosyolojide yer alan temel gözetim yaklaşımları, çalışmanın amacı doğrultusunda
sınıflandırılmış, gözetim uygulamaları tarihsel olarak takip edilerek kırılma noktalarının
gözetim olgusuna etkisi tüketim bağlamında değerlendirilmiştir. Gözetimin “çoğunluğun”
tercihlerini tespit etmedeki artan başarısı ile birleşen sermayenin daha çok kâr
elde etme arzusu neticesinde, daha çok bireye hitap eden mal ve hizmetlerin piyasaya
sürüldüğü gözetim yaklaşımlarına ilişkin yapılan çözümlemelerde belirginleşen bir durum
olarak işaretlenebilir. Çoğunluğun tercihlerini ve çok satmayı yücelten bu nesneleştirme
süreci; tüketen bireyleri, tüketim sınıfları bağlamında ve değişik düzeylerde birbirine
benzetmekte ve aynı ürünün müşterisi yapmaktadır.; Considering the historical process, people have always watched others for several reasons
such as keeping under control, observing and checking. Upon the rapid increase of
dizzying developments in information technology in addition to political, economic and
cultural processes which first started with the collapse of the monarchies and continued
with the new world order called globalization; today, a malignant surveillance system
covering every moment of daily life is emerged as well. The surveillance information
acquired from the private life of the consumers is used for production and reproduction of
the consumption system. In this article, the transformation of the surveillance
phenomenon is discussed in the context of the dynamics of consumption. With this aim,
primarily dominant surveillance approaches in sociology, classified in accordance with
the objectives of the study, following the historical surveillance applications, the effect of
breaking points on surveillance phenomenon were assessed in the context of consumption. It could be marked as evident case base on the analysis made in relation to
surveillance approach, as a result of the increasing success of the surveillance in detecting
preferences of the “majority”, conjoining with the capital which desires to make more and
more profit; good and services appealed by most of the individuals are introduced to the
market. Such an objectification process, aimed at outselling and glorifying the preferences
of the majority, assimilates the consumers at different levels within the context of
consumption classes and make them buyer of the same products.
URL: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000646
DOI: 10.18094/si.53498
2016-01-01T00:00:00ZKurum kültürü ve değerlerine yönelik çalışan farkındalığı: özel bir eğitim kurumunda uygulama örneğiGenç, Çağlarhttp://hdl.handle.net/123456789/120162018-08-14T00:05:48Z2016-01-01T00:00:00ZKurum kültürü ve değerlerine yönelik çalışan farkındalığı: özel bir eğitim kurumunda uygulama örneği
Genç, Çağlar
Kurum kültürü bir kurumsal biçimlendirme aracıdır ve çalışanların davranışlarını şekillendirir,
çalışanları ortak kültür çevresinde bütünleştirir. Aynı norm ve değerler etrafında
topladığı çalışanlar ve yöneticiler arasında uyumu sağlar. Dayanışmayı arttırarak
birleştirici ve bütünleştirici bir rol oynar. Değerler kurumsal fikir yelpazesinde “nasıl”
sorusuna cevaptır. “İlke bütünlüğü”, “dürüstlük”, “açıklık”, “eşit fırsat”, “ilerleme” gibi
değerler kurumun faaliyetlerini sürdürürken yolunu kaybetmemekte kullandığı bir pusula
görevi görmektedir. Bir yönetim aracı olarak değerlerin potansiyeli çalışanların kurumsal
değerleri kabullenişine bağlı olmakla birlikte etkili olması için belli bir dereceye kadar
içselleştirilmiş olmalıdır. Bu bağlamda, Eskişehir’de faaliyet gösteren özel bir eğitim kurumunun
İlköğretim Okulu’nda, eğitim kurumunun kurumsal değerlerine yönelik çalışan
tutumları, kurumsal değerleri aktarmada kullanılan kurumsal iletişim araçlarının
etkililiği ve kurumsal değerlerin kuruma sağladığı katkıya yönelik çalışanların tutumlarının
ortaya çıkarılması amacıyla 31 Mart - 4 Nisan 2014 tarihleri arasında bir çalışma
gerçekleştirilmiştir. Çalışmada farklı görevlerden 37 kurum çalışanıyla anket ve derinlemesine
mülakat gerçekleştirilmiştir ve sonuçlar frekans analizine tabi tutulmuştur.; Corporate culture is a corporate tool that forms the behaviour of the employees and integrates
them into a common culture. It provides harmony among the employees and the
managers by gathering them around the same norms and values. Corporate culture also
plays an integrative and holistic role by increasing the solidarity. Values are the answer
of the question “how” in the corporate range of idea. Values like “Principle integrity”,
“honesty”, “explicitness”, “equal opportunity”, “progress” perform a duty of compass
for the corporation to find the way while it carry on the activity. As a managing tool, the
potential of the values are not only depending on the acceptance of the corporate values
but also needs to be interiorized by the employees to be effective. In this context, a study
was conducted in a private school in Eskişehir between 31 March – 4 April 2014 that
aimed to reveal the attitudes towards the corporate values, the effectiveness of corporate
communication tools that are used to transfer these values and the attitudes towards the
contribution of corporate values to this private school. In this study, a questionnaire and a deep interview was implemented to 37 employees of the private school and the results
analyzed by frequency analysis.
URL: http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/5000139965
DOI: 10.18094/si.42906
2016-01-01T00:00:00Z