2015, Cilt 9, Sayı 1http://hdl.handle.net/123456789/113322024-03-28T18:01:46Z2024-03-28T18:01:46ZDijital oyunlara "Oyun Türü" yaklaşımlarının sorunları: "Platform Oyunları" türü örneğiDemirbaş, Kerem Yavuzhttp://hdl.handle.net/123456789/120382018-08-14T00:06:26Z2015-01-01T00:00:00ZDijital oyunlara "Oyun Türü" yaklaşımlarının sorunları: "Platform Oyunları" türü örneği
Demirbaş, Kerem Yavuz
Dijital oyunlar popüler anlamda "aksiyon oyunları", "gündelik oyunlar" ve "sanat
oyunları" gibi türsel kategoriler altına yerleştirilmekte ve bu tür ifadeleri ile belirli bir
oyuncu kitlesi oyunlara yönlendirilmektedir. Ancak akademik çalışmalar açısından bu ve
benzeri "tür yaklaşımları" sorunlar ortaya koymaktadır. Oyunların incelenmesinde oyun
biçimi ve anlatı açısından daha sağlıklı bir tür yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu
doğrultuda varolan tür yaklaşımları eleştirel olarak incelenecek ve oyun araştırmalarında
popüler oyun türlerine yanıt olarak ortaya atılmış tür analizlerinin yeterliliği "platform
oyunları" türü örneğine bakılarak değerlendirilecektir.; Digital games are categorized in different genres such as "action games", "casual games",
"art-games" etc. which makes it easy to direct the right target gamer auidence to
the right digital games. But from the perspective of game studies, using these genre conventions
is problematic. A genre categorization based on game form and narrative is needed
for a critical analysis of games. This paper will elaborate on existing genre approaches
in game studies, which are offered as critical alternatives to popular genre conventions.
Their validity will be analyzed with selected games from "platform games" genre.
URL:http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000564
DOI:10.18094/si.05694
2015-01-01T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin yerel gazete okuma alışkanlıkları: Konya örneğiYeşil, M. Murathttp://hdl.handle.net/123456789/120372018-08-14T00:06:28Z2015-01-01T00:00:00ZÜniversite öğrencilerinin yerel gazete okuma alışkanlıkları: Konya örneği
Yeşil, M. Murat
Tarihsel akış içinde insanoğlu, devamlı surette merak güdüsüyle çevresinde olup biteni
öğrenme ihtiyacında olmuştur. Böylesi bir ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıkan yazılı
basın bilgi ve kanaatlerin oluşmasında ve aktarılmasında önemli bir yere sahiptir. İnsanların
yakın ve uzak çevrelerine yönelik ilgilerine bağlı olarak, içerik ve dağıtım alanlarına
göre farklılaşan basın; uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel ölçekte faaliyet göstermektedir.
Bu çalışmanın odaklandığı yerel gazeteler ise genel olarak basının görevlerini ve işlevlerini
lokal düzeyde gerçekleştirmektedir. Bir yörede yayımlanan ve dağıtımı yapılan
yerel gazeteler, yöre halkının sorunlarının yansıtılmasında ve taleplerinin aktarılmasında
işlevsel bir misyona sahiptir. Diğer taraftan altı çizilmesi gereken bir husus olarak, yerel
gazeteler, ekonomik, teknik, vb. sorunlarla karşı karşıyadır ve gazetecilik alanında yetişmiş
nitelikli eleman bulmakta güçlük çekmektedir. Bu tür sorunlar, yaygın basınla rekabeti
zorlaştırmış ve doğal olarak yerel basın okuyucularının sürekli olarak azalmasına
neden olmuştur. İşte birçok yapısal problem nedeniyle ayakta kalma mücadelesi veren
yerel basının ne düzeyde ilgi gördüğü ve takip edildiği bu çalışmanın ana sorunsalı niteliğindedir.
Bu bağlamda çalışma, Konya örneğinde yerel basına üniversite öğrencilerinin
bakış açılarını ölçme amacına yönelik olarak tasarlanmıştır. Saha araştırması yöntemiyle
Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde lisans düzeyinde öğrenim gören 373 öğrenciye anket
tekniği uygulanarak elde edilen araştırmanın bulgularına bakıldığında, üniversite
gençlerinin yerel basını oldukça düşük bir düzeyde takip ettiği görülmektedir. Araştırmanın
önemli bulgularından bir tanesi de gençlerin, yaşadıkları yöreye dair gelişmeleri
yerel gazetelerden daha çok yerel televizyonlardan ve internetten takip etmeleridir.; Human beings, in historical course, have always wondered and felt the need to learn
what is happening around. The written press, which arised as a result of such a need, has
an important place in the formation and transferring of knowledge and convictions. The
press, which is differentiated according to content and distribution zones, operates in
international, national, regional and local scale. Local newspapers, that is the focus of this
study, performs the tasks and functions of the press at local level. Local newspapers,
which are published and distributed in a region, have a functional mission in reflecting the problems and in transposing of demands of the local people. As it should be underlined,
local newspapers faced with economic and technical, problems and have difficulty in
finding qualifıed personnel trained in journalism. These types problems made it difficult
compete with national newspapers and the natural outcome of this has been a continuous
decline in the number of local newspaper readers. In what level does the local press, which
is struggling to survive because of the many structural problems, attract and followed by,
is the the main problematic of this study. This study has been designed to measure the
viewpoints of university students on local press in the example of Konya. Considering the
findings of the field research, obtained by applying the survey technique to 373 students
studying at the undergraduate level at Necmettin Necmettin Erbakan University, university
students seem to follow local press at very low level. One of the important findings
of the research is that young people prefer to follow the developments, that is related
with the region they live in, on local television channels and Internet instead of local
newspapers.
URL:http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000669
DOI:10.18094/si.18318
2015-01-01T00:00:00Z11 Eylül sonrasında Hollywood’da mitolojik yaklaşımlar ve arketiplerOrmanlı, Okanhttp://hdl.handle.net/123456789/120362018-08-14T00:05:50Z2015-01-01T00:00:00Z11 Eylül sonrasında Hollywood’da mitolojik yaklaşımlar ve arketipler
Ormanlı, Okan
11 Eylül 2001 tarihinde gerçekleştirilen terör saldırıları, başta ABD olmak üzere dünyanın
çeşitli bölgelerinde birtakım politik, askeri, ekonomik ve toplumsal dönüşüme neden
olmuştur. Bu değişim ve dönüşüm sanatsal alanda sinemada karşılığını bulmuştur. Büyük
ölçüde ABD’nin politikalarını ve ideolojisini temsil eden Hollywood sineması, bahsedilen
gelişmelerin önemli aktörlerinden biri haline gelmiştir. Bu bağlamda 11 Eylül sonrasında
birçok film, kapalı ya da açık biçimde bu toplumsal travmayı işaret edecek senaryoları
içermiştir. Çalışmada, yukarıdaki gerçekliğin bir izdüşümü olarak 11 Eylül sonrasında
Hollywood’da üretilen büyük bütçeli ve geniş kitlelere ulaşan çizgi roman uyarlamaları
ve mitoloji kökenli filmler incelenecek ve bu filmlerdeki 11 Eylül yansımaları araştırılacaktır.
Araştırma Jungcu yaklaşıma göre çözümlenecektir. Carl Gustav Jung, kurucusu
olduğu Analitik Psikoloji ve bununla bağlantılı kolektif bilinçdışı olgusuyla başta
psikoloji olmak üzere, disiplinerarası çalışmalarda sıkça başvurulan bir kuramcıdır.
Jung’un çalışmalarında ele aldığı arketipler -başta persona ve gölge olmak üzere- birçok
sinema filmi çözümlemesinde kullanılmaktadır. Bu çalışmada sinema-analitik psikoloji
ilişkisi temel alınarak, başta 300 Spartalı ve Kara Şövalye olmak üzere; Hollywood’da
üretilen ve 11 Eylül’le sıkça bağdaştırılan filmlerdeki mitolojik yaklaşımlar ve arketiplerin
irdelenmesi amaçlanmaktadır.; The attacks of September 11, 2001 have caused political, military, economic and social
transformations all around the world, namely in the United States. These transformations
have also been reflected in film. Hollywood, which has largely represented the
politics and ideology of the United States, became an agent of representation of these
mentioned transformations. In this context, films produced after September 11 have incorporated
in their scripts, openly or covertly, this social trauma. This study aims to analyze
comic book adaptations and big budgets films produced after September 11, that have
reached a wide range of audiences and that have mythological roots. The reflections of
September 11 in the films will be evaluated. The study will have a Jungian approach. Carl
Gustav Jung is a theoretician who founded Analytical Psychology and is often used in
inter-disciplinary studies that incorporate psychology. The archetypes Jung uses in his
works, namely persona and shadow, are frequently of use in film analysis. This study will
take the relationship of film and analytical psychology as its basis and will analyze the mythological and archetypal approaches in films associated with September 11 that,
namely the films “300 Spartans” and “The Dark Knight”.
URL:http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000650
DOI:10.18094/si.47056
2015-01-01T00:00:00ZNuri Bilge Ceylan sinemasının anlatısal dönüşümü: Fotografik anlatımdan, öyküsel anlatımaAytekin, Pelin Erdalhttp://hdl.handle.net/123456789/120352018-08-14T00:05:11Z2015-01-01T00:00:00ZNuri Bilge Ceylan sinemasının anlatısal dönüşümü: Fotografik anlatımdan, öyküsel anlatıma
Aytekin, Pelin Erdal
Nuri Bilge Ceylan yarattığı film dili ile fotografik anlatıya ve gerçekçi sinema diline yakın
bir duruş sergilemektedir. Özellikle ilk filmleri bu anlamda doğa-insan ilişkisini kuran,
durağan bir anlatı diline sahiptir. Ancak belirleyici olan bu dil, İklimler ve Uzak
filmlerini takiben değişmiş, bu filmlerden sonra yönetmen hikâyesini daha çok kent, taşra
ikilemine ve bireyin iç dünyasının çıkmazlarına çevirmiştir. Bu anlamda giderek artan
bir eğilimle Ceylan, Üç Maymun, Bir Zamanlar Anadolu’da ve Kış Uykusu filmlerinde,
fotografik anlatı yoluyla kurulan dünyadan, öyküsel-metinsel anlatının ağırlıkta olduğu
bir sinematografik dünyaya geçiş yapmıştır. Ceylan’ın bu tercihleri doğrultusunda, görüntünün
gücünün ön planda olduğu bir anlatıdan, diyaloğun daha belirleyici olduğu,
karakter üzerinde daha derinlikli bir yapının kurulduğu, görsel dilin ötesinde, metinsel
bir dilin tercih edildiğinden bahsedilebilir. Bu durum Nuri Bilge Ceylan sinemasının
gerçekçilik tercihini etkilemese de, giderek artan bir eğilimle birlikte Kış Uykusu filmine
gelindiğinde, Ceylan’ın hikâyesini, göstermek yerine anlatmayı daha çok tercih etmiş
olduğu söylenebilir. Sinema dilindeki bu değişimi takiben Ceylan öyküsel/metinsel anlatıyı
daha çok kullanmaya başlamış ve edebiyattan aldığı desteği arttırmıştır.; The cinematic language created by Nuri Bilge Ceylan is akin to photographic narration
and realist cinema. Especially in his earlier films, the connection between nature and man
is established by using a placid, slow-paced language. However, this style evolves with
his films Climates (İklimler) and Distant (Uzak), where the director starts to focus on the
city, rural life and the dilemmas within individual inner worlds. In his films Three Monkeys
(Üç Maymun), Once Upon A Time In Anatolia (Bir Zamanlar Anadolu’da) and
Winter Sleep (Kış Uykusu) the worlds created by Ceylan undergo a gradual transition in
narrative form; from photographic expression to a cinematographic one created dominantly
by textual-narration. In line with Ceylan's shift of narrative preference, his stories
become less dependent on raw visual power, dialogue becomes more prominent and deeper
character development takes place. It could be said that, beyond using visual langua-ge, an inclination towards textual narration has ensued. Although this change of narrative
preference does not effect the general realistic tone of his films, it gradually increases to
the point that by Winter Sleep (Kış Uykusu), Ceylan prefers to tell his story instead of
showing it. Together with this change in narrative form, Ceylan has started to increasingly
use textual narration and to rely more heavily on literature.
URL:http://josc.selcuk.edu.tr/article/view/1075000632
DOI:10.18094/si.97144
2015-01-01T00:00:00Z